-
Ne yapılabilir?- Türkiye'nin, 2008'in ilk yarısında dünyada yaşanacak sıkıntı ve zorluğu aşmak için özelleştirmelere hız vermek, yapısal reformları yapmak, yabancı sermayeyi çekmekten başka seçeneği yok. Bu anlamda özelleştirmeler ve varlık satışları hızlandırılmış durumda. Eğer Türkiye küresel likiditenin ve sermayenin toplandığı Ortadoğu ve Uzakdoğu'dan sermaye çekebilirse, dünyanın geçirebileceği zor dönemi daha az hasarla atlatabilecek. Yoksa gelişmekte olan ülkelerin uğrayacağı hasara maruz kalınacak.
Bu açıdan
hükümetin yapacakları ve yabancı sermayenin tercihleri 2008 yılı ekonomisinin nasıl geçeceğini belirlemeye aday. Eğer hükümet iyi bir fon yönetimi becerisini gösterirse küresel arenada zorluk yaşansa da, bunun yurtiçine yansıması sınırlı kalabilir.
-
Şans faktörü- Buna karşılık Türkiye'nin yapacaklarının da bir sınırı olabilir. Eğer küresel konjonktür çok belirginleşir ve dalgalanma gelişmekte olan ülkeleri etkisi altına alırsa, bundan kaçınmak mümkün olmayabilir. Bu durumda Türkiye'nin yapacaklarının etkisi çok sınırlı kalabilir. Nasıl ki geçmiş yıllarda rüzgâr arkamızdan esiyor, işimizi kolaylaştırıyordu, şimdi karşımızdan esiyor. Bu açıdan
dünyada yaşanacaklar nasıl bir 2008 yılı geçireceğimiz konusunda daha belirleyici olmaya aday. Ekonomi ve finansal piyasalar dünya ile bu kadar entegre olduktan sonra dış etkiden kaçınmak mümkün değil. Dünya nereye biz de oraya. Bu açıdan sadece bizim toparlanmamız yetmez, dünyanın da toparlanması şart. Yani şansımızın da yaver gitmesi gerekiyor.
- Sonuç- "Şans, hazırlığın fırsatla birleşmesiyle gerçekleşen şeydir." Elmer Letterman
Bugünkü Tüm Yazıları
Önlem yanında şans da lazım
Yayın tarihi: 2 Ocak 2008, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2008/01/02//haber,07A8DC4A8EAA4074AF80B758D5CA8A3B.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2008, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.