Şener Şen, beni gene hayal kırıklığına uğratmadı.
Kabadayı, tek kelimeyle şahane bir film. Biraz bayram telâşına, biraz da yılbaşı öncesine denk geldi; yoksa daha da büyük ilgi görürdü. Mamafih devam ediyor; gitgide seyirci sayısının artacağını düşünüyorum.
Mükemmel bir senaryo. Öyle, Kurtlar Vadisi'nde alıştığımız türden vurdulu kırdılı bir film değil. Evet, kan var; ölüm var ama, aynı zamanda, buram buram sevgi ve dostluk.
Şener Şen, daha önceki rollerinden tanıdığımız bir karakteri sergiliyor Kabadayı'da da: Yürekli, sevdalı, kan kussa kızılcık şerbeti diyecek kadar dayanıklı, saf ve temiz.
Gönül Yarası'nda, hayat kadını Dünya'ya kucak açan Nazım;
Eşkıya'da, çocukluk aşkının peşine düşüp İstanbul'a giden Baran; hatta Ali Nazik'i meşhur etmek için varını yoğunu harcayan
Muhsin Bey . Ve nihayet, oğluna kol kanat geren Ali Osman. Yönetmenin, adeta resim yaparmış gibi özenle çizdiği bu portreler, aynı bütünün biraz farklı yansımaları sanki. Her birinde, başkasını yaşatmak için, kendini yakan o
şövalye ruhu görüyorsunuz.
Yönetmen Yavuz Turgul, sanatçı Şener Şen beraberliği, Türk sinemasında harikalar yaratmaya devam ediyor.
Yayın tarihi: 25 Aralık 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/12/25//haber,D6B0BC94F04F4283A1A9D5BE66779070.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.