kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 24 Aralık 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ERDAL ŞAFAK

Yeni Anayasa'ya doğru

AK Parti'nin "Akil Adam"ı, Manisa Milletvekili ve Meclis eski Başkanı Bülent Arınç son rötuşları yaptığına göre, iktidar tam bir gizlilik içinde yürüttüğü yeni Anayasa taslağıyla ilgili çalışmalarını neredeyse tamamlamış olmalı.
Bu durumda Prof. Dr. Ergun Özbudun başkanlığındaki Bilim Kurulu'nun hazırladığı ve 4 ay önce kamuoyuna açıklanan önerinin son biçimini -nihayet-yeni yılla birlikte öğrenebileceğiz.
İktidar temsilcilerinin "Herkes beğenecek" söylemleri (Hatta önyargıları), taslağın sivil toplumdan, hukukçulardan ve siyasi partilerden gelecek önerilerle değiştirilmesi olasılığını hayli azaltsa da, biz yine de "Yeni Anayasa" tartışmaları arefesinde, dosyadaki malzemeyi masaya sermekte yarar görüyoruz. Özbudun ve ekibinin çalışmasının yanı sıra geçen 4 ayda sivil toplumu temsilen 4 grup sürece ciddi katkıda bulunacak çalışmalar yürüttüler.
1-Türkiye Barolar Birliği, 2001 yılı başında hukukçulardan kurulu bir komisyona hazırlattığı "Anayasa Tasarısı"nı güncelleştirdi ve "Anayasa Önerisi" adıyla kamuoyuna sundu. Başlangıç bölümü dışında 188 madde ile 2 geçici maddeden meydana gelen öneri, hukuk devleti ve demokrasiyi güçlendirmeyi amaçlayan düzenlemeleriyle önemsenmeyi hak ediyor: Halk oylamasını ve halk girişimini kolaylaştırması, tüm partilere tüm seçimlerde ve tüm adaylar için önseçim zorunluluğu getirmesi, seçim barajının yüzde 5'e indirilmesi, kadınerkek eşit temsil ilkesi, Yüce Divan'ın yeniden düzenlenmesi gibi...

Platform, TOBB, MÜSİAD
2-Dosyamızdaki ikinci malzemeyi "Anayasa Uzlaşma Platformu"nun çalışması oluşturuyor. Prof. Dr. Süheyl Batum başkanlığındaki bu kurul, Anayasa önerisi yerine Özbudun metninin eksiklerinin, sakıncalarının ve hazırlanış mantığının eleştirildiği bir bildiri yayınlamayı tercih etti. En önemli talepleri: Kamuoyunun anayasal yapım sürecinde mutlaka sesini duyurması, yeni Anayasa'nın mevcut Meclis değil, bir Kurucu Meclis tarafından hazırlanması.
3-Bir diğer belgemiz Türkiye Odalar Birliği'nin (TOBB) öncülüğünde toplanan "Anayasa Çalıştayı" tarafından hazırlanan rapor. Gerçi tam metni önümüzdeki günlerde veya haftalarda yayınlanacak ama açıklanan özette bile gerçekten tartışılması gereken öneriler sıralanıyor: Parlamentonun iki meclisli olması, tüm çalışanlara grevli toplu sözleşme hakkı tanınması, yargılama sistemindeki ayrıcalıkların kaldırılması, idarenin tüm işlem ve eylemlerinin yargıya açık olması, seçim barajının düşürülmesi, okul öncesi eğitim ile 12 yıllık temel eğitimin zorunlu olması, dokunulmazlığın sınırlandırılması.
4-Göz ardı edilmemesi gereken bir çalışmayı da MÜSİAD yürüttü. TOBB'dan hemen sonra kamuoyuna açıkladığı "Yeni bir Anayasa için görüş ve öneriler" başlıklı raporunda dikkat çeken istemler şöyle: Kamuda kıyafet yasağını sona erdirecek düzenleme yapılması, devlet için resmi bir ideoloji tarif edilmemesi, tüm düşüncelerin eşit koşullarda yarışarak siyaset yapmasına izin verilmesi, din adına öne sürülen her türlü talebe irtica damgası vurulması alışkanlığından vazgeçilmesi, din kültürü ve ahlak bilgisinin zorunlu ders olarak korunması, dokunulmazlığın Meclis çalışmalarıyla sınırlandırılması, MGK yerine savunmanın koordinasyonuyla görevli Milli Savunma Kurulu oluşturulması, sıkıyönetime hiçbir şekilde yer verilmemesi, Yüce Divan görevinin Yargıtay'a devredilmesi, devletin borçlanmasına sınır getirilmesi.
Bu derlemeyi yeni Anayasa tartışmaya açılınca elinizin altında bir rehber bulunması, "Kim ne istiyor" sorusuna daha kolay yanıt bulabilmeniz için hazırladık. (Elbette ilgimizi çeken öneriler için önümüzdeki dönemde epey çalışma yapacağız.)

Siyasiler neden seyirci?
Keşke başta CHP ve MHP olmak üzere, tüm siyasi partiler de alternatif taslaklarını ya da en azından temel önerilerini hazırlamış olsalar. Çünkü, yeni Anayasa'nın toplumun mümkün olduğunca geniş kesiminin uzlaşmasıyla hazırlanıp benimsenebilmesi için, öncelikle tartışılacak metni bir partinin önerisi, hatta dayatması olmaktan çıkarmak zorundayız.
Yoksa Prof. Batum'un da işaret ettiği gibi, "Anayasa'nın yapım sürecine katılmayan siyasal kesim, o Anayasa'yı yürütmekle yükümlü konuma gelince rafa kaldırma eğilimi taşıyor".
Yeni Anasayı'yı bekleyen en büyük tehlike, haydi daha yumuşak ifade edersek, en hayıflanacak şanssızlık "Bir kesim tarafından dışlanması" olur.