kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 24 Aralık 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
NAZLI ILICAK

"Yeşil sermayenin" Godiva başarısı

Sabri Ülker hakkında ilk fikrim, Kemal Ilıcak'tan duyduklarımla oluşmuştu: " Çok hayırsever bir insandır." Sonra, Ülker ailesinin, Topbaşlar gibi, zengin ve muhafazakâr olduğunu öğrendim. Etrafta görünmeyi ve gösterişi sevmezlerdi. Kırım kökenliydiler. Sabri Ülker 9 yaşındayken, aile İstanbul'a göç etmişti. 1944'te 3 kişi ile Eminönü'nde bisküvi üretmeye başlamışlardı.
Bugün, Godiva gibi bir dünya markasını satın almayı başardılar. Hepimiz, Ülker ailesi ile iftihar ediyoruz. Gazetelerde Murat Ülker'i öven yazılar çıkıyor. Bir tanesi bile " Yeşil sermayeden " ve 28 Şubat sürecinde itiraz etmeden dinledikleri Genelkurmay brifinglerinden söz etmiyor.
Öyleyse, biz hatırlatalım. Genelkurmay Başkanlığı tarafından düzenlenen brifinglerde, yazar Faik Bulut' un kitabına dayanarak, gazetecilere, Türkiye'de tarikat sermayesinin yükselişi anlatılmıştı.
O tarihte "İslamcı sermaye ve demokrasi ayıbı" başlıklı bir yazı kaleme alarak, Genelkurmay'ın, Faik Bulut'un kitabından aynen derlediği bilgilerle brifing vermesini yadırgadığımı söylemiştim: "... Radikal, ele geçirdiği (!) 100 büyük İslamcı firmanın isimlerini yayınladı. Faik Bulut'un "Tarikat Sermayesinin Yükselişi" kitabının tekrarı. Liste, Kombassan Holding ile başlıyor, Ülker gibi firmalarla devam ediyor, PVC ayakkabının sahibi Mehmet Özalp ve Nurtop Mensucat'ın sahibi İbrahim Çağlar ile sona eriyor. "Serveti 100 trilyondan fazla", "Serveti 20-50 trilyon arası", "Serveti, 10-20 trilyon arası" ... "Serveti, 500 milyardan az" vs. diye bir tasnif yapılmış. Aynı kitaptaki gibi. Sayın komutanlar bu yaptığınız yakışık aldı mı? Faik Bulut profesör bile olsa, brifing veriyoruz diye, isim zikretmeden, onun kitabından alıntı yapıp, kendi istihbarat bilginiz gibi basına sunamazsınız. Üstelik adam profesör filan değil, adı Kürtçülüğe karışmış bir eylemci..."
Bu brifingler ile laikliğe duyarlı (!) vatandaşların "Yeşil sermaye ürünlerine ilgi göstermemesi" amaçlanıyordu. Zaten Ülker de dahil, bu fasıldan sayılan ürünler, askermekânlarda akredite değildi; yani alım satımı yasaklanmıştı.
Bende Sabri Ülker ismi, Kemal Ilıcak'tan kalan aziz bir hatıradır. Bu yüzden oğlu Murat Ülker'in başarısı ile gurur duydum. Ama, rekabet içinde bulundukları Anadolu sermayesinin önünü " Yeşil sermaye " diye kesmek isteyenlerin, aynı sevinci içtenlikle paylaştıklarını sanmıyorum.