Milli tank 2013'te geliyor

Otokar AŞ Genel Müdür Yardımcısı Basri Akgül, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) tank ihtiyacının yerli üretimden karşılanması amacıyla geliştirilen Milli Tank Projesi kapsamında, ilk milli tankın 2013 yılında kullanıma verileceğini bildirdi.

Akgül, yaptığı açıklamada, proje üzerinde yaklaşık 7 aydır çalıştıklarını belirterek, şunları söyledi:

''Şu anda imza aşamasındayız. İnşallah ilk milli tanklar 2013 yılında çıkacak. Bu tankın üzerinde çalışmalarımız sürüyor. Proje maliyeti çok
yüksek. Zırhlı araç üretiminde fabrikamızın yaptığı sıçrama doğrultusunda Milli Tank Projesi bize verildi. Bu proje yıllardır görüşülen bir konuydu. İnşallah yeni dönemde bunlara yenileri katılacaktır. 2013'de ilk milli tankı kullanıma vereceğiz'' dedi.Milli Tank Projesi çalışmalarının dışında, zırhlı askeri araç Kobra'nın üretimine de devam ettiklerini bildiren Akgül, 2008 yılı üretim bandının tamamen dolu olduğunu söyledi.

Kobra araçlarını dünyanın pek çok ülkesine ihraç etmenin gururunu
yaşadıklarını dile getiren Akgül, şunları kaydetti:

''Kobranın ihracatı çok iyi gidiyor. Kobra üretim bandımız 2007 yılında
tam kapasite çalıştı. 2008 yılı Kobra bandı da tamamen dolu. 2008 yılı
siparişlerimizin hepsini aldık. Hatta 2009 yılının ilk 3 ayını da doldurduk. Bundan sonra gelecek siparişler, 2009 yılını doldurma amaçlı olacak. Çok değişik ülkelere, çok değişik rakamlarda ihracat yapıyoruz. TSK için de üretiyoruz. Otokar'ın yıllık gelirinin yarısını zırhlı ve askeri araçlardan sağlıyoruz. Kobra, daha büyük adetlerde üretilecek ve çok daha değişik tiplerde yapılacak. Bununla beraber, diğer zırhlı araçlarımız da var. Onlar da teknolojiden nasiplerini alıyor. Sürekli geliştiriliyorlar.''

OTOKAR 2008'DE DE BÜYÜMEYE DEVAM EDECEK

2007 yılı planlarının hedeflerinin çok üzerinde gerçekleştiğini, 2008
yılında da büyümenin devam edeceğini umduğunu söyleyen Akgül, başarılı bir yıl geçirdiklerini ifade etti.

İç ve dış pazar açısından önemli oranlarda siparişler aldıklarını belirten Akgül, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Maliyetlerimizin büyük bir kısmı YTL olarak değerlendiriliyor. Bununla
birlikte, bir kısmı da dolar ve avro ile geliyor. Dövizde düşme olduğu
zaman, ihracattaki maliyetlerimizi oldukça etkiliyor. Çünkü, iç maliyetler de durmuyor. Ciddi anlamda karımızı etkiliyor. Dolayısıyla da bunun hesabını ciddi bir şekilde yapıyoruz. Bundan da mümkün oldukça az etkilenmeye çalışıyoruz. Kurdaki gidişata rağmen, oldukça başarılı bir
yıl geçirdik.''

''TÜM DÜNYAYA OTOBÜS SATAR HALE GELDİK''

Çevreye ve ekonomiye duyarlı otobüsler üzerinde de Ar-Ge çalışmaları
yaptıklarını kaydeden Akgül, bu çalışmalar için 900 bin YTL harcadıklarını ifade etti.

''Elektrik motoruyla çalışan Doruk 160 LE modeli üzerinde 2 yıl boyunca
çalıştık ve prototipini ürettik'' diyen Akgül, şu bilgileri verdi:''Melez otobüs Türkiye'de bir ilk, Avrupa'nın da ilk üçünde. Çok yeni bir teknoloji ve bu yeni teknoloji Amerika'da daha geliştirilme aşamasında. Bu proje üzerinde 2 yıldır çalışıyorduk ve prototipini ürettik. Bu başarı Türk mühendisliğinin gücünü gösteriyor. Bu, bir gurur kaynağı. Tüm dünyaya otobüs satar ve dünya teknolojisini üretir hale geldik. Bu araçta Euro 4 standardında bir dizel motor var. Bu dizel motor elektrik jeneratörüne bağlı ve aracın ihtiyaç duyduğu aküleri besliyor. Aracın yürüyen aksamına bağlı elektrik motorları aracılığıyla da otobüs hareket ediyor.''

Dizel motorun elektrik motorunun ihtiyaç duyduğu zamanlarda harekete
geçtiğini ifade eden Akgül, bu sayede yakıt masrafını en asgari düzeye
indirdiğini söyledi.

Elektrik enerjisinin egzozdan çıkan gazı ortadan kaldırdığı için çevreye
de zarar vermediğini kaydeden Akgül, şöyle konuştu:''Otobüsün dizel motoru da oldukça küçük. Bu sayede diğer otobüslere göre çok daha az egzoz gazı çıkarıyor. Aracımız 70 kişilik. Ar-Ge çalışmalarında şimdiye kadar 900 bin dolar harcadık. Bu araçla ilgili çalışmamız 1,5 yıl daha devam edecek. Bu aracı 2008 sonuna kadar yolda yürüyebilir hale getirmek istiyoruz.''

AA