Anlayan varsa beri gelsin. Tayyip Erdoğan, Kürt konusunda,
askerle uyum içinde bir hazırlıkları olduğunu, Eve Dönüş Yasası benzeri bir düzenleme yapabileceğini, bu olmasa bile, Türk Ceza Kanunu'nun 221'inci maddesinden yararlanılacağını söylemedi mi? Gençlerin dağa çıkması önlenirken, teröre bulaşmamış olan PKK üyelerinin de topluma kazandırılması sağlanacaktı. Belli ki Erdoğan, bu meseleyi, ABD ziyareti sırasında Bush ile de görüşmüştü. O karşılaşmadan sonra, Talabani ve Barzani'nin tavırları değişti; Batı'da, PKK'yı sahiplenme eğilimi ciddi bir kırılmaya uğradı.
Ama bir bakıyorsunuz, siyaset, tablonun tümüne hâkim olamıyor. Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, bir sempozyumda, konunun yargıya intikal ettiğini herhalde unutarak,
"PKK Meclis'te" deyiveriyor. Üstelik, aynı konuşmada,
"Demokrasi, insan hakları, özgürlükler ve barış kavramlarını teröristlere kaptırdık; psikolojik harekâtta yenik düştük" diye günah çıkarıyor.
Askerlerimiz, ne zaman
"Söz gümüşse sükût altındır" şeklindeki atasözümüzün değerini anlayacak? Yanlış yap yap... sonra iş işten geçtikten sonra günah çıkar: Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman,
"Kürt yok demeyecektik"; Kenan Evren,
"Kürtçe'yi yasaklamayacaktık"; Yaşar Büyükanıt
"Demokrasi ve insan hakları kavramlarına daha çok önem verecektik" Öyleyse demokrasinin gereğini yapıp, siyasi otoritenin ortaya koyduğu projeye uygun hareket edin; iktidarla arada bir kopukluk olduğu izlenimini yaratmayın. Hele hele DTP'ye katiyen PKK demeyin. Eski DEP milletvekili Mahmut Alınak, bu gibi davranışların,
"düz ovada siyaset" in önünü tıkadığını söylüyor. Haklı da... Analar babalar, evlâtlarına
"DTP'ye kaydolma, fişlenirsin, ömür boyu başın belâdan kurtulmaz" diyormuş. Gençler de başka alternatifleri kalmadığı için dağa çıkıyormuş.
PKK'yı, Kürt kimliğini inkâr politikaları doğurdu. Bu örgüt, bölge halkından da uzun yıllar boyu destek aldı; her aileden en az bir çocuk dağa çıktı.
Filmi başa sarıp, hiçbir şey olmamış gibi davranamayız ve Kürt kimlikli vatandaşlarımızın hiç değilse bir bölümünün, PKK'yı, bizim gibi değerlendirmediğini görmezden gelemeyiz. Mesele
"PKK Meclis'te" diyerek hallolabilse, 1990'lı yıllarda terörü bitirirdik. Eski Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş,
"PKK Meclis'te" deyince, Başbakan Tansu Çiller, DEP'lilerin dokunulmazlıklarını kaldırmış, milletvekilleri de yaka paça cezaevine gönderilmişti.
Ne oldu?
Bir tavsiye: Sonradan pişman olacağınız işleri, önceden yapmamaya çalışınız.
Bugünkü Tüm Yazıları
Son pişmanlık fayda etmez
Yayın tarihi: 13 Aralık 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/12/13//haber,CC4D81E03C934D1F984D1FD68871B387.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.