Okan gerilimden besleniyor

-Magazine merakınız mı sizi Okan Bayülgen'in programında oturttu?
- Okan'ı, en dikkat çekici televizyon kişisi olarak sevdim. Televizyonda bana en enteresan gelen adam! Televizyon seyircisinin dikkatini kendi üzerinde tutmayı biliyor. Bu ne kadar zordur bilir misiniz? O an TV seyrederken helada mısınız, ayak parmaklarınızı mı karıştırıyorsunuz...

- Ayak parmağına niye bu kadar takıntılısınız?
- Sinirleniyorum! Ama her gün gazeteyi açıyorsunuz; tepede bir kadın, ayağını uzatmış bana doğru... Ayıp!

- Magazin dünyasının tam göbeğinde bir adamın, magazincilerle bu kadar atışmasını anlayabiliyor musunuz peki?
- Bu konudaki hırçınlıkları sevmiyorum. Gazetecilik; boks gibidir. 'Bilmem kim aleyhime yazdı, utanmaz adama bak, niye yazdın?' diyemezsin. Boksörseniz vuracak tabii, ağlamanın anlamı yok.

- Sizce gazeteciler mi hırçınlık yapıyor, Okan Bayülgen mi?
- Okan mantıken haklıdır. Tanındığınız için sokakta herkes size soru sorma hakkı olduğunu düşünebiliyor. Ben Türklerin laubalilik ettiğini düşünüyorum bu konuda.

- Bayülgen, tavırlarıyla değiştirebilir mi bunu?
-Hiçbir şey değiştiremez, tamamen asabi tepki veriyor! Okan, çalışırken gerilimden güç alan bir ustadır. Üretim anında sinirlenir, dikkati de böylece canlı tutar. Mesela Okan kadar tanınmış olsam, yanıma bir kızı alıp da bir yere gitmem, onlarla o itiş kakışa girmem ama Okan girer. Gerilime de ihtiyaç duyan bir yapısı var çünkü. Muhabirler açısından söyleyeyim; onun bana yaptığı muameleden sonra da hiçbir güç beni Okan haberini takibe zorlayamazdı!