Parmağı dışarıda sosyete!

-Sosyete kimdir; bugün 'sosyete' diye tanıtılanlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Paris'in sosyetesi 'bilmem ne gazinosuna gidenler' diye belirlenmez. O sosyetenin içinde ünlü hekimler, siyasetçiler, ressamlar, yazarlar vardır; o sosyete seviyeli bir zümrenin adıdır.

- Bizimkiler seviyesiz mi?
- Seviyesizdir demiyorum, çeşidi az! İkinci sayfalarda ve mecmuaların arka sayfalarında yan yana dikilmiş zavallı adamlar, ayak parmakları meydanda kadınlar! O sayfaları çabuk geçerim. Sosyetenin seviyesi yok! Bizde magazinin de seviyesinin düşük olmasının hareket noktalarından biri budur. Yalnız gazetecilerde değil kabahat...

- Kimde?
- Yani yanlış bir kelime sosyete. 'Toplum' demek sosyete kelime olarak. Mesela 'Tout Paris' derler; 'bütün Paris' oradaydı. Mecmualar Avrupa sosyetesini yazardı, memleketinden ayrılmak zorunda kalmış hanedan mensuplarındaydı çoğunluk. Mısır'ı terk eden Kral Faruk, Greta Garbo merak ediliyordu. E bugün sizin sosyete dediğiniz yerde adı geçen insanların nesini merak edeyim ben?