'Görmeyen kızla ne işin var' dediler

- Kocanız sizce nasıl biri?
- Ç.E: Toluy benim için soyut şeyler ifade ediyor. O benim için bir yüz, suret değil. Herkesin kocasından çok sevimli geliyor. Dolu dolu sevgi benim için... Herkes kocasına isim takar. Aşkım, canım, hayatım der. Ben Toluy dediğim zaman bu tür şeyleri hissedebiliyorum. İlk defa evimizin halısına birlikte basmak, yan yana uzanmak, Toluy'un cumartesi günleri yastığının üzerinde bıraktığı koku... Ne bir çiçek, ne kakao kokusu. O Toluy'un kokusu. Mesela Jagler, sadece Toluy'un kokusudur benim için. Elimden gelse kocama bir koku yaptırır, sadece ona ait olmasını isterim. Kimse kullanmasın. Nasıl ki sevdiğinizin yüzü sadece ona aitse, o parfüm de sadece Toluy'a ait olsun.
- T.E: Tanıştıktan bir sene sonra birbirimizden vazgeçemez olduk.

- Evlenmenize karşı çıkanlar oldu mu?
- T.E: Ailem başta çok karşı çıktı. "Görmeyen kızla ne işin olabilir ki?" demişlerdi önceden. Oysa Çiğdem çok hoş bir kızdı. Annem, değer verdiğim kızın fotoğrafına bile bakmak istememişti. Çiğdem'in her şeyi becerebildiğini çok anlattım. Askerlik dönüşü bu sevgiden vazgeçmediğimi anladılar. Ne olursa olsun resti çekecektim, ikna oldular.
- Ç.E: Babam bile "Niye seninle evlenmek istiyor ki?" diye şaşırdı. Toluy'u caydırmak isteyenler de çok oldu.

- Kayınvalidenizle ilk karşılaşmanızda ne konuştunuz?
- Ç.E: Onların tartışmaları oğullarıyla aralarında kaldı. Bana hiçbir şey hissettirmediler. Ve ilk karşılaştığım anda çok iyi davrandılar bana. Kaldı ki onlara hak verebiliyorum.