Gülsin Onay rüyası..

BİR yandan muhteşem müziği, yorumu, sahnede piyanosuyla adeta özdeşleşen o alımlı kadını izliyorum, bir yandan aklımdan geçenlerin gururunu, mutluluğunu yaşıyorum. Bitmesi istenmeyen gecelerden biri bu! Gıpta etmiyorum, imrenmiyorum. İçim ezilmiyor. Çünkü bir Türk sanatçısı o.. Bizim.. Dünyanın bir ucundan öbür ucuna, tüm müzik otoritelerinin, "olağandışı bir piyanist" diye tanımladıkları Gülsin Onay, Devlet Sanatçısı.. İlk konserini altı yaşında veren "Harika çocuk"lardan biri..
Bu gece, yaşamı boyunca aldığı sayısız ödüle bir yenisini ekliyor.
Sevda-Cenap And Müzik Vakfı 20. Onur Ödülü ..
Hem yorumcu olarak ülkemizi yurtdışında başarıyla temsil edip tanıttığı, yabancı orkestralarla Türk bestecilerinin eserlerini yorumladığı, hem de eğitime yönelik çalışmaları nedeniyle Vakıf, 2007 Yılı Onur Ödülü'nü ona vermiş. Tören sonrasında bir de konser var. Mendelssohn, Ahmed Adnan Saygun, Schumann ve Chopin'den seçmelerden oluşan.. Ankara'nın o tadına doyum olmayan sanat gecelerinden biri yaşanıyor.
Sahnenin üzerine, duvardaki imzaya bakıyorum da..
O'na neler borçluyuz!