Dün yayımlanan pazar röportajımın konuğu Kadir İnanır'dı. Ama sayfaya sığdıramayacağım kadar uzun uzun konuştuk. Kulaktan kulağa yayılan, internet sitelerine düşen hakkındaki şehir efsanelerini büyük merakla sormuştum mesela; kullanmamazlık edemedim... İşte cevapları...
* Sevdiğin kadınla fazla yüz göz olup tepene çıkarma, arada mesafe olsun. Ona sevdiğini belli et ama sürekli dizinin dibinde olma! Ara sıra tatlı sert davran hep döversen de olmaz vs... Böyle kurallarınız olduğu doğru mu?
Böyle şerefsiz kelimeleri karakterime yakıştırmam; bunları yazan ama altına imzasını atmayan şerefsizler var. Kadına saygı duymayan adam adam mıdır? Yaşamı var eden iki tane unsur var; erkek ve kadın. Kadının olmadığı bir saniyeyi bile yaşamda yok sayarım. Bir toplumun çağdaş olabilmesi için kadınların ne kadar gerekli olduğunun aymazlığına düşer mi insan?
* Gözaltı torbalarınızı aldırdığınız yazıldı. Doğru mu?
Asla böyle bir şey olamaz, düşünülemez bile. Hayatın bana verdiği o çizgileri feda etmem, onları çok seviyorum.
* 5-6 yıl önce... Türkan Şoray'la danslı bir restoranda otururken biri Türkan Hanım'ı dansa kaldırmak istemiş. Siz de dişlerinizin arasından 'Hstr...' demişsiniz. Doğru mu?
Doğru. Çünkü sarhoştu, saygısızdı ve ünlü bir gazeteciydi. O akşam orada hayatını kurtardığına dua etsin!
(Adını söylemiyor)
* Sizinle oynayan kadın oyuncular Kadirizm gereği özel hayatlarına da dikkat etmek zorunda mıdır?
Doğru. Tam zamanında işine gelsin, yüzü dinlensin isterim yoksa kimsenin özel hayatı beni ilgilendirmez. Bunu Anadolu'da daha sert uygularım, tam kamp hayatına sokarım çünkü orada kadın oyuncuyu dansözle aynı kefeye koyuyorlar.
* Müslüm Baba bir firmanın reklamında 'bırrr'ladı ya; size de sormuşlar "Bırrlamak racona ters" demişsiniz. Doğru mu bu?
Böyle bir şey söylemedim. Orada bir ürünün reklamı yapılıyor; yargılamak, eleştirmek kimin haddine?
* Fatsa'da bir akrabanızın evini ararken yanlış bir zili çalmışsınız. Kapı deliğinden bakan kişi bakışlarınızın cazibesinden düşmüş bayılmış. Doğru mu?
Hayır o öyle değil. Şimdi sürekli beni evlendirmek istiyor ya ailem... Fatsa'ya gittiğimde çok büyük kalabalıklar oluşur, beni görmek için gelirler. Bir gün o kalabalıkta karşıdan gelen üç tane selvi boylu kız gördüm, ablamlara 'Hah işte şu kızı istiyorum' dedim. Kız geldi geldi, 'dayı' dedi. Yeğenimmiş meğerse, büyümüş, tanıyamadım..
* Yeğeniniz Soner Arıca'yla küsmüşsünüz, öyle mi?
Sürekli görüşüyorum, nereden çıkarıyorlar ya!
* Her sabah Anzer balı yermişsiniz. Doğru mu?
Bulabilirsen yersin! Anzer balı o kadar az ki, bulduğumda yiyorum.
* Evinizde mutfak eşyası bulunmazmış...
Ne demek ya, çok güçlü bir mutfağım var; her şey var.
* Yemek yapar mısınız?
Çok iyi yumurta kırarım ama başka yemek beceremem, ellerim uygun değil
* Ne demek ellerim uygun değil?
Esnek eller lazım bu işler için, kaba duruyor benimkiler...
Bugünkü Tüm Yazıları
Şoray'ı dansa kaldıramayan o ünlü gazeteci kim?
Yayın tarihi: 3 Aralık 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/12/03/gny/sever.html
Tüm hakları saklıdır.