"Sıçra çekirge"

Turkcell Süper Lig'in 14. haftasında İ.B.Belediye karşı 2-0 yenik düşmesine rağmen maçı bırakmayan G.Saray, Hakan Balta ve Ümit Karan'ın attığı golle 2-2 berabere kaldı. Bu sonuçla namağlup ünvanını koruyan sarı-kırmızılı ekipte Hakan Şükür spor yazarlarından tam not alırken teknik direktör Feldkamp yine eleştirilerin odağı oldu...

LEVENT TÜZEMEN: İKİ FARKLI GALATASARAY! (SABAH)

Maç bitti, tribünler "Servet buraya" diye tezahürat yaptı. Haklı bir övgüydü. Çünkü Servet, ikinci yarı tek başına Belediye forvetlerine karşı başarıyla mücadele verdi. Ama yenilen ilk golde hatalıydı, süper göğüs hamlesiyle kazandığı topu akıllı kullanmayıp rakibine gereksiz faul yapınca Galatasaray'ın gol yemesine yol açtı.

İlk yarıdaki berbat Galatasaray ile ikinci yarıdaki müthiş Galatasaray'ın sorumlusu yine Kalli'ydi. Neden mi? Kalli rakibi hiç analiz etmemiş. Belediye, Fenerbahçe ve Beşiktaş maçındaki gibi savunmada disiplinli oynadı, orta sahayı kalabalık tuttu ve ısrarla ayağa pas oynadı. Özellikle Adriano, Galatasaray savunmasının önünde çok iyi duvar olup top tuttu.

Bu başarı gibi görülebilir ama Kalli'nin maça Nonda ile başlamaması ve Galatasaray'ın pozisyon üretemediğini görmesine rağmen Nonda hamlesini çabuk uygulamaması bence başarısızlıktır.

Bu başarı gibi görülebilir ama Kalli'nin maça Nonda ile başlamaması ve Galatasaray'ın pozisyon üretemediğini görmesine rağmen Nonda hamlesini çabuk uygulamaması bence başarısızlıktır.

AHMET ÇAKAR: ÇELİŞKİLER GECESİ (SABAH)

İlk yarıya bakıyoruz fevkalade kötü; tuhaf goller yiyen bir Galatasaray var. Hücum edemiyor, orta sahada rakibi karşısında eziliyor, tel tel dökülüyor ve soyunma odasına 2-0 yenik gidiyor. O dakikalarda herkes düşünüyor ki Galatasaray belki de fark yiyecek. Çünkü 3 gün arayla çok zorlu maçlar oynayan Galatasaray çok yorgun. İkinci yarıda Feldkamp, haftalardır düşünmediği Nonda'yı sahaya sürüyor. Risk üzerine risk alıyor, Ümit Karan da sahada. O da ne? İkinci yarı o ilk yarıdaki silik, bitik Galatasaray gitmiş dakikalar geçtikçe rakibini boğan bir Galatasaray gelmiş. Derken Hakan Balta'nın golü geliyor. Bu arada Servet ve Hasan Şaş çok iyi oynuyorlar. Hakan Şükür de öyle.

Gelelim hakem Hüseyin Göçek'e... En kritik anda hatalı bir karar verdi. Hasagiç'in Ümit Karan'a yaptığı hareket penaltı. Hem o penaltıyı vermiyorsun sonra da Şaş'ı atıyorsun. Hasan Şaş'ın atılmasındaki tüm sorumsuzluk yine Hasan'da. Hiçbir hakem kararı bir futbolcunun dün geceki Hasan gibi kontrolü kaybetmesine neden olmamalı.

BÜLENT TULUN: LİDERLERİN ZAFERİ (FOTOMAÇ)

İlk yarı müthiş üstün oynayan ve oyunu yöneten Belediye, ikinci yarı karşısında bambaşka bir G.Saray buldu. Sezon başından beri kazanılan maçlarda iyi futbol oynamadığı ve çok eksik yönü olduğu konusunda ciddi eleştirilerde bulunduğum takım, puan kaybetmesine rağmen ikinci yarı oyunuyla benden ilk defa tam not aldı. Aslında galibiyet gibi sevinilen beraberlik ve ikinci yarıdaki müthiş oyun bazı tartışılan futbolcuların liderliğinde ve karizmasında ortaya çıktı. Bunlardan birincisi oyundan atılmasına rağmen Hasan Şaş, ikincisi ise Hakan Şükür'dü.

Oyunun akışı içinde üç defa görev değiştiren Hasan Şaş, üstlendiği her işi layıkıyla yaptığı gibi arkadaşlarına da hırs ve devamlılık aşıladı. Hakan Şükür, konsantrasyonunu hiç bozmadan bütün takımı yönetti. Gerektiğinde arkadaşlarını sakinleştirdi, gerektiğinde de şaha kaldırdı. Lincoln diye bir oyuncudan bahsetmiyorum. Kendisi, eser zamanlarda yarım yamalak oynayarak G.Saray'a pozitif hiçbir katkıda bulunmuyor. Adeta maliyetini unutmuş bir havada. Skor olarak değil ama kolektif oyun ve hırs olarak ikinci yarı oynanan oyunun karşısında çok az takım durabilir.

AZİZ ÜSTEL: SIÇRA ÇEKİRGE (FOTOMAÇ)

Hani çekirge 3 kere sıçrar sonra yakalanırmış ya bizim adına Kalli dediğimiz bu çekirge habire sıçrayıp duruyor. Öyle bir hale geldik ki Erik Gerets'ten vazgeçtim Saftig'i bile bununla arar hale geldik.

Hasan top yapamıyor, top kesemiyor ve topu oyuna sokamıyor. Savunma yanı zaten zayıf. Orda da istediğini yapamayınca haklı olarak sinirlenmeye başlıyor. Ardından dönüyor Servet ile Orkun'un yaptığı saçmalıkları görüyor, iyice çileden çıkıyor. Ve sen kulübeden bunu boş gözlerle seyrediyorsun. Hasan'ı bir parça tanısan 5 dakika sonra kırmızı kart göreceğini anlarsın.

Abdullah Avcı 3-5-2 oynattı takımını, yani orta sahasını kalabalık tuttu. Ve ilk yarıda Galatasaray'ı sildi. Nedense ikinci devrede İstanbul Belediye kendi sahasına gömüldü, son dakikalarda da beraberliğe boyun eğdi. Abdullah Avcı ile Arif Erdem bu maçı niye berabere bitirdiklerini söylemek zorundalar. Artık birilerinin çıkıp Canaydın'a, Kalli'ye ve Polat'a 'dur' demesi gerekiyor. Çünkü herkesin canına tak etti artık.

İLHAN SÖYLER: NEREDESİN SEN? (HÜRRİYET)

İstanbul Büyükşehir Belediyespor'un tamamını toplasanız bir Lincoln'ün maliyeti etmiyor. Bu yönetim sana niye yığınla para verdi? Takımı yönet, diye. Ama adam daha 25. dakikada çıtkırıldım gibi sahadan çıkıyor. Peki, 25 dakika sahada ne yapıyor? Koca bir sıfır.

Neredesin sen.. Kiminlesin sen, Sayın Lincoln?

10 numara Lincoln bir yana, Galatasaray'ın haftalardır en önemli derdi Hakan Şükür? Günlerdir "Hakan bunu yaptı, Hakan şunu yaptı, Adnan Polat şöyle yanıt verdi..." Başka hiçbir gündem yok koca Galatasaray Kulübü'nde? Hem de takım iyi giderken ve liderken, ortada fol yok yumurta yok, takımı boş yere karıştır ve gereksiz yere haini ara. Oldu mu şimdi.

Yapma artık Hasan. Bu takıma zarar veriyorsun. Artık olgun bir adam olmalısın. Niye isyan ediyorsun... Hakem, penaltıyı verir vermez; sarı kartın var, son 15 dakika... Senden başka kahraman yok mu bu takımda? Senin hırsını herkes biliyor ama artık frene bas.

OSMAN TANBURACI: YENİLMEZLİK TESELLİDİR (YENİ ŞAFAK)

Maç bitti, Galatasaray; futbolcusuyla, hocasıyla, hocasının eşi hanımefendiyle havalara zıplıyor! N'olmuş? İstanbul Büyükşehir Belediyespor'a yenilmemişler!...

2-2'lik beraberlik son dakikalarda Ümit Karan'ın ofsayt kokan golüyle geldi. Gel de gülme! Ancak buz gibi verilmeyen bir de penaltı var! Haksızlık etmeyin...

Yanlış doğruyu götürür, beraberlik bozulmaz!

Hasan Şaş çift sarıdan atıldı, hem de göz göre göre. Takımı 2-1 geride ve on kişi kaldı, Hasan bu hafta Fener maçında da yok! Sonra da kalkmış 'Ocak'ta Galatasaray'ı bırakıyorum' diyor! Oysa Hasan bu maçta mükemmel de oynadı, harikaydı ama neye yarar!