Kadir İnanır, Show TV'deki Kuzey Rüzgarı dizisinden ayrılacağını iki hafta önce açıklamıştı. Nedenini ise "Bize kabadayı dizisi çekeceklerini söylemişlerdi, aşk dizisi oldu" diye açıklamıştı. Önceki gece Kuzey Rüzgarı'nda aynı futboldaki gibi "oyuncu değişikliği" vardı. Kadir İnanır çıkıyor, yerine Selçuk Yöntem giriyordu. Ancak bu değişiklik, futboldaki gibi "açıkça tabela göstererek" yapılmadı. Önce, izlemeyenler için Kuzey Rüzgarı'nın Show TV'de yayınlanan son bölümünü anlatayım: Ekber (Kadir İnanır) dostlarıyla beraber (aralarında yeğeni Levent İnanır da var) kirvelik yaptığı toplu sünnet düğününe katılıyor. Ekber'i yok etmek isteyen düşmanları ise folklor ekibi kılığında düğüne sızıyorlar. Silahlı ekip, folklor kıyafetleri içinde sahneye geldiğinde salonun ışıkları aniden söndürülüyor ve silahlar ateşleniyor. Levent İnanır ve pek çok kişi ölüyor. Ancak Ekber'i yani Kadir İnanır'ı kimse bulamıyor. Sonradan anlaşılıyor ki, can düşmanı Cahit'in adamları Ekber'i kaçırmış. Daha sonra Cahit, Ekber'i ormanda kurşuna dizip, öldürüyor. Ama sahnede bir tuhaflık var. Zira Kadir İnanır'ın yüzü görünmüyor. Sadece pardesüsünden ve boynundaki beyaz atkıdan, onun Ekber olduğunu anlıyoruz. Daha sonra Poyraz (Oktay Kaynarca) geliyor ve amcası Ekber'in cesediyle karşılaşıp, hatıra olarak atkısını aldıktan sonra intikam peşine düşüyor... Bu arada Selçuk Yöntem'in hapishaneden kaçıp, Ekber'in yerini almaya hazırlandığını görüyoruz... Peki ölüm sahnesinde Kadir İnanır niye yoktu? Yerine neden bir dublör kullanılmış ve yüzü gösterilmemişti? İnanır cephesinin iddiası şöyle: Kadir İnanır, diziden öldürülerek ayrılmayı kabul etmemiş, yapımcı Sinetel Filmcilik'ten "Beni öldürmeyin, kaybedin" diye ricada bulunmuş. Bunun üzerine senaristler düğün sahnesinde ışıkların sönmesinden sonra meydana gelen çatışmanın sonucunda Ekber'in "kaybolduğu ve ele geçmediği" bir senaryo yazmışlar. Bu arada "Madem Kadir İnanır dizide olmayacak, o halde yeğeni Levent İnanır'ın da devam etmesine gerek yok" diyerek, Levent İnanır'ın da çatışmada ölmesine karar vermişler. Kadir İnanır da "Nasıl olsa ölmeyeceğim" diye düşünüp, bu sahnede oynamayı kabul etmiş. Ancak daha sonra Kadir İnanır'ın haberi ve onayı olmadan eklenen bir bölümle Ekber karakteri, Cahit tarafından kurşuna dizilmiş. Yapımcılar bu sahnede dublör kullanmak zorunda kalmışlar. Zira Kadir İnanır bunu oynamayı asla kabul etmeme eğilimindeymiş... Dizinin yönetmeni Mustafa Şevki Doğan ise Kadir İnanır'a gönderilen senaryoda ölüm sahnesinin yer aldığını, ancak ünlü oyuncunun bu sahnede rol almayı reddettiğini ve bu nedenle dublör kullanarak çekmek zorunda kaldıklarını belirterek, şunları söyledi: "Kadir İnanır sanatına saygı duyulması gereken dev bir oyuncudur. Biz zaten bu sahnede ne onun yüzünü göstermek ne de onu kanlar içinde resmetmek niyetindeydik. Ama bu duyarlılığımızı bile reddedince başka çaremiz kalmadı." Bu iddianın ardından Kadir İnanır ile konuştum: Dedi ki: "Tüm iddiaları yalandır. Senaryoda böyle bir sahne yoktu. Zaten bunu bana teklif etmeye cesaret edemezlerdi. Beni kimse sırtımdan vuramaz. Bence kendilerini sırtlarından vurdular. Ben şu anda yeni projelerimin hazırlığı içindeyim. Yolları açık olsun..." Dizi ortasında senaryo değiştirilebilir mi? Bir oyuncu, senaryoya ve yapıma müdahale edebilir mi? Kendisi, dizinin ortasında ayrılma kararı alırken, "öldürülmeyi" reddedebilir mi? Bunlar tartışma götürecek konular. Ancak tartışılamayacak gerçek şu ki, yıllardır pek çok filminde kurşunlara gelen Kadir İnanır'ın, bu kez mecazi anlamda "sırtından" vurulduğu!..
Bugünkü Tüm Yazıları
Kadir İnanır'ı sırtından mı vurdular?
Yayın tarihi: 28 Kasım 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/28/gny/aytug.html
Tüm hakları saklıdır.