Bir gazete yıllar önce "Tombul Latife olur mu?" diye yazmıştı, devlet sanatçısı Dilek Türker'in tek kişilik oyunu Latife için... Nezihe Araz'ın "Atatürk'le 1000 Gün: Latife" adlı kitabından uyarlanan oyunu ancak yedinci yılında izleyebildim. Ve bu güzellikten nasıl olur da yedi yıl boyunca habersiz kalırım diye utancımdan kıpkırmızı oldum... Türker sanki oynamıyor da ibadet ediyor. Atatürk'e değil, tiyatro sanatına... Oyun öyle bir bıçak sırtı denge üzerinde yürüyor ki, hafif bir denge kaybı "ölüm" demek... Bir yanda Atatürk'ün insani zaaflarını, ihmal edilmiş bir kadının gözüyle ortaya sermek... Öte yanda Gazi'nin mükemmel kişiliğini tanıtmak ve saygıda kusur etmemek... Dilek Türker başarıyor. Oyunu izlerken, beyin kıvrımlarımda o gazete röportajı dolaştı, durdu: "Tombul Latife olur mu?.." Dilek Türker kiloluymuş. Pöh!.. Ben görmedim ki... Gördüğüm, Latife'nin ta kendisiydi. Çünkü tiyatro bir "canlandırma" sanatıydı. Dilek Türker, Latife Hanım'ı canlandırıvermişti. Oyunculuğu, fazla kilolarını öyle ustaca örtüyordu ki, hepsini görünmez kılıyordu. Yıllar önce Almanya'da oynarken, bir rahibin Dilek Türker için söyledikleri belki de her şeyi özetlemeye yeter: "Eğer engizisyon döneminde yaşasaydı, büyücülükten yakılırdı..." Bir, elin rahibinin değerlendirmesine bakın, bir de bizim en çok satan gazetemizin en ünlü röportajcısının söylediklerine... Engizisyon bugün de var sayın rahip, bugün de var!.. (TİYATRO KEDİ Gişe: (212) 216 93 14 (212) 216 93 15)
Bugünkü Tüm Yazıları
Atatürk'ün Latife'sini engizisyonda yakmak
Yayın tarihi: 27 Kasım 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/27/gny/haber,3246B851A71B4686964276CD59AD3B47.html
Tüm hakları saklıdır.