ABD emlak sektöründen çıkan temmuz-ağustos dalgalanması ile onun devamı niteliğindeki ekim-kasım dalgalanması arasındaki önemli farklar görülüyor.
Hem küresel piyasalarda hem de Türkiye piyasalarında ikinci dalgalanmanın başlangıcı olarak ekim ortası öne çıkıyor. Böylece ağustos ortasından itibaren iki aylık toparlanma dönemini yeni bir bozulma dönemi izliyor. Yanda yer alan tablodan da görülebileceği gibi, bu iki bozulma dönemi arasında en büyük farkı doların değer kaybına karşılık petrol ve altın fiyatlarının artması oluşturuyor.
- Dolar, Japon Yeni ve Euro'ya karşı değer kaybını ikinci dalgalanmada da sürdürüyor. Carry trade işlemlerinin iyi bir yansıtıcısı olan Euro'nun yen karşısındaki değer kaybı ikinci dalgalanmada sınırlı düzeyde kaldı. Bu da carry trade işlemlerinde büyük bir çözülmenin olmadığı yönünde yorumlanabilir. En azından şimdilik.
- Türk Lirası ise birinci dalgalanmada hem dolara hem Euro'ya karşı değer kaybederken ikinci dalgalanmada dolara karşı küçük de olsa değer kazandı. 23 Kasım itibariyle dalgalanmanın başlangıcı olan 23 Temmuz'a göre lira dolara göre değerlenirken Euro'ya göre değer yitirdi. Ama bazılarına daha çok olmak üzere her para birimine karşı dolar zaten değer kaybediyor. Bu da dalgalanmanın faturasının piyasalar tarafından ABD'ye kesildiğine yorumlanabilir.
- İki dalgalanmanın en büyük farkını petrol fiyatlarındaki ters yönlü hareket oluşturdu. Hem ABD hem de Brent petrolün fiyatı ilk dalgalanmada geriledi. Finansal dalgalanma küresel ekonomide belli bir yavaşlama yaratması halinde, bunun petrol talebini düşüreceği beklentisi ilk dalgalanmada fiyatları gevşetmişti. Ancak ikinci dalgalanma sırasında, üstelik ABD ekonomisinde resesyon ihtimali daha çok artmışken ve bunun küresel ekonomiyi de bir etkisi beklenirken, petrol fiyatları yüzde 15 civarında fırladı. Dalgalanmanın başına göre ise ABD petrolünün fiyatı yüzde 32, Brent petrolün fiyatı ise yüzde 21 arttı. Bunda bir ölçüde doların değer kaybetmesi rol oynarken spekülasyonun da ciddi bir payı bulunduğu ileri sürülüyor.
- Altın fiyatlarındaki artış da ikinci dalgalanmanın farklılıklarından biri. Birinci dalgalanmada fiyatının düşmesine karşılık ikinci dalgalanmada altın yüzde 10'a yaklaşan ve temmuz ayına göre de yüzde 20'lere varan bir değerlenme gösterdi. Bu gelişmede de, dünya parası olarak doların tahtının sarsılmasından kaynaklanan güvenli liman arayışının spekülasyonla birleşmesinin önemli bir rol oynadığı söylenebilir. Doların değer kaybı burada da yükseltici yönde etki yapıyor.
- ABD piyasalarının iyi bir barometresi olan Volatilite Endeksi (VIX) ise tansiyonun yükselmesiyle yükseliyor, düşmesiyle düşüyor. Birinci dalgalanmada 17'den 37'ye sıçradı, ortalığın kısmen sakinleşmesi ve bu durumun iki aya yaklaşmasıyla yeniden artışa geçtiği 16'lar düzeyine geri döndü. Son dalgalanmada yeniden 30'un üzerine çıktı, 12 Kasım'da 31.09'a kadar yükseldi. Son günlerde ise 25'ler düzeyinde seyrediyor.
- Dow Jones Endeksi ilk dalgalanmadan biraz daha fazla, yüzde 10'u aşan oranda düşüş gösterdi.
- Buna karşılık ilk dalgalanmada yükseliş eğilimi gösteren ve küresel piyasaların tersine hareket eden ve yüzde 13 değer artıran Çin Borsası ikinci dalgalanmada yüzde 20 değer kaybıyla en çok düşen borsaların başında geldi. Sanghay Borsası'nın endeksi 16 Ekim'de 6.124 puana yükselmişken 23 Kasım'da 4.897 puana indi.
- ABD 10 yıllık hazine tahvillerinin faizi de hızla geriledi. Özellikle ikinci dalgalanma ile ABD ekonomisinde resesyon endişelerinin artması riskten kaçışı ve güvenli araçlara yönelmeyi hızlandırdı. 10 yıllık faizler 21 Kasım 3.98 ile yüzde 4'ün bile altına indi.
Bugünkü Tüm Yazıları
İkinci dalgadan Türkiye'ye daha az etki
Yayın tarihi: 26 Kasım 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/26//yildirim.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.