Basında Beşiktaş yankıları
Özge AYDIN /SABAH İNTERNET
Beşiktaş, başkentte OFTAŞ'ı Bobo'nun attığı golle 1-0 yendi. 24 Ekim'deki Liverpool galibiyetinden sonra oynadığı 5 resmi maçta taraftarlarını kahreden Beşiktaş, uzun aradan sonra 3 puanla tanıştı. Fakat siyah-beyazlı ekibin ortaya koyduğu oyun spor yazarları tarafından eleştirildi.
KAZIM KANAT: BİR ISKA BİR GOL; HEPSİ BU! (SABAH)
Bu maçın kötü raporu şu: Beşiktaş, ' futbol kişiliğini' yitirmiş. Bu da şu demek: Şampiyonluğa inanmıyorlar, yüreklerini sahaya koymuyorlar. O büyük takım ruhu da yok.
Bu kötü rapora bir özel ilave daha: Ertuğrul Sağlam'ın futbol felsefesi sıradanlığa dönüşmüş. Tek düşünce kaybetmemek üzerine. Yani birinci hedef olması gereken 'kazanmak' ikinci hedef olmuş.
İkinci 45 dakika, antrenörlerin savaşıydı. Osman Özdemir'in Oftaş'ı risk alarak hücuma çıktı. Ertuğrul Sağlam'ın Beşiktaş'ı rakibin futbol düşüncesine karşı koydu. Büyük takım gibi oynamadı.
ÖMER ÜRÜNDÜL: SAĞLAM DÜŞÜNMELİ (SABAH)
Deneyimsiz ama çok koşan, etkili pres yapan, takım halinde yüreklerini sahaya yansıtan Gençlerbirliği Oftaş karşısında Beşiktaş ilk 45 dakikada,
değil oyuna kısa bir bölüm dahi olsa hükmedebilmek, 3-4 pası dahi bir arada yapamadı. Bütün ikili mücadeleler kaybedildi. Pozisyon bulabilmek bir tarafa rakibin 18'i tehdit dahi edilemedi. Siyahbeyazlılar, sadece savunma yaparak ayakta kalmaya çalıştılar.
Ertuğrul Sağlam'ın bilhassa ilk yarıdaki futbolu göz önüne alarak uzun uzun düşünmesi lazım. Beşiktaş'ta en çok Baki ve Koray'ı beğendim. Higuain ve bedava bir gol atan Bobo, takımın en kötü oyuncularıydı. Oftaş'ı takdir etmemek mümkün değil. İkinci Lig'den gelen genç ve deneyimsiz takım, günümüz futbolunun istediği bir çok ilkeleri sahaya cesurca yansıttı.
Hakem Halis Özkahya'nın yönetimi genel olarak iyiydi. Ancak iki ciddi hatası vardı. Birincisi; penaltı için kendisini net biçimde aldatmaya çalışan Ali Tandoğan'a kart çıkarmayışı, ikincisi de Serdar Özkan'ın ceza alanı içinde rakibini açıkça çekmesini çalamayışıydı.
İLKER ATEŞ: BİR TEK BOBO (FOTOMAÇ)
Sakın başlığa bakıp da Bobo'nun muhteşem oynadığını sanmayın. Onun diğerlerinden tek farkı, Beşiktaş'a 3 puan getiren golü atmış olması. Ötekilere gelince... Doğrusu Beşiktaş'ta dün şöyle biraz kendisini ön plana çıkartan, arkadaşlarını harekete geçiren tek bir oyuncu yoktu. İşin kısa özeti, Beşiktaş sıfır futbolla zorlu bir deplasmanı kazasız belasız atlattı.
Yedek savunma OFTAŞ'a öyle aman aman pozisyon vermedi. Ancak çok daha ciddi bir rakip olsa bu savunmayla Beşiktaş asla maç kazanamazdı. Orta alan ideal 4'lüsüyle sahaya çıktı. Oynadıkları futboldan hiçbir şey anlamadım. Serdar Özkan yoğun maç trafiğinde bitmiş tükenmiş. Oynuyor mu, dolaşıyor mu doğrusu kavramak zor.
Sezon başından sakatlandığı güne kadar Beşiktaş'ın en iyi kesinlikle Tello'ydu. Yeniden sahalara döndüğü dünkü maçta o da sıfır çekti. Sanki bildiklerini unutmuş gibiydi. Higuain patlama yapması beklenen bir oyuncuydu. Ancak onun da görüntüsü sıfıra yakındı. Beşiktaş'ın Ankara'daki tek olumlu yanı, 5 resmi maç sonrasında tesadüfen kazanmasıydı.
TURGAY DEMİR: SARI-KIRMIZI TOZLUK (FOTOMAÇ)
Milli maçlar nedeniyle lige ara verilince hakemleri konuşmayı unutmuştuk. Keşke konuşalacak işler yapmasalar ama yapıyorlar. Dün Halis Özkahya uzun süre iyi yönettiği maçta, iki takımın da birer penaltısını vermedi. Beşiktaş lehine olanı vermemesi normal ama OFTAŞ'ın penaltısı neden verilmedi onu anlamadım.. Beşiktaş'ın verilmemesi normal dedim ya, doğru. Çünkü sezon başından bu yana verilmiyor.
Beşiktaş takımı sahaya sarı-kırmızı tozluklarla çıkmış olsa, penaltı alması çok daha kolay olur kanaatindeyim. OFTAŞ, ilk yarıda iyi pres yaptı, ısırarak oynadı, ikinci yarıda kolektif oyundan uzaktılar. Orta sahada etkili oldular ama kale önünde sıfır çektiler.
İSMAİL ER: LİDERSİZ OLMAZ (HÜRRİYET)
HEM izleyenler, hem de oynayanlar için ıstırap dolu bir karşılaşmaydı...
İlhan Cavcav'ın maliyeti 4 milyon doları geçmeyen oyunculardan oluşturduğu G.Birliği OFTAŞ ile 50 trilyonluk oyunculardan oluşmasına rağmen beklentileri karşılayamayan Beşiktaş'ın bu görüntülerinden daha fazlasını beklemek hayalcilikten öteye geçmez.
Ertuğrul Sağlam'ın elindeki kadroda 6 futbolcu adale sakatlığı yüzünden Ümraniye revirinde tedavi görüyor... İbrahim Akın, böyle bir maçta bulduğu şansı bile kullanamıyor. Oyuna giriyor ancak bitkin. Kim nerede oynuyor bilmiyor. Beşiktaş'ta duygu depoları boş. Kısa sürede doldurulmaları gerekiyor.
Beşiktaş orta sahasına takımı yönlendirecek, tribünleri coşturacak bir lider bulamadıkça siyah beyazlılar işkence çekmeye devam eder. Bizden söylemesi.
KORKUT GÖZE: BÖYLESİNİ GÖRMEDİM! (HÜRRİYET)
TRİBÜNLER hiç susmadan ve de bıkmadan gol çığlıkları atıp Beşiktaş'ı yüreklendirdi.
Oysa, Beşiktaş'ın sahadaki görüntüsü golün ötesinde bir pozisyon bile yaratacak akıl ve mantıktan uzaktı.
Düşük tempo kulübedeki Ertuğrul Sağlam'ı da adeta çıldırttı... Hoca'nın oyunu hızlandırma uyarılarına da kimse kulak asmadı
Herkesin tek başına oynama hevesi ve hiç bitmeyen pas hataları, Beşiktaş'ın hücum ikilisi Bobo ve Higuain'i de etkiledi. Kenarlardan ve Delgado'dan tek pas bile alamadı bu ikili. Rakip ceza alanı çevresinde boşuna koştular ve nefes tükettiler... Her fırsatta tekrarlıyorum. Beşiktaş, özellikle ilk yarılarda beklenen performansı sergilemekte sıkıntılar yaşıyor. Oyuna uyum süreci tribündeki seyirciyi de bıktırıyor.
Dün de böyleydi... İlk yarıda döküldüler, ikinci yarıda canlandılar. Ve maçı da bir şans golüyle aldılar.
ATIF KEÇECİ: KÖTÜ FUTBOLLA GELEN GALİBİYET (ZAMAN)
Son haftalardaki sıkıntıyı atlatmaya anlaşılan milli maç arası da çare olmamış. Sakatlıklar sebebiyle defans blokunun göbeği bu defa Koray-Baki ikilisine emanet edilmişti
Genç ve dinamik oyunculardan kurulu G.Birliği Oftaş, topla daha çok buluşan ve rakip kaleye dikine gitmeyi düşünen ve uygulayan bir anlayışla oynadı. Daha organize olma adına gayret gösterdiler. Bu anlayış Siyah-Beyazlı defans elemanlarının rakiple daha çok karşı karşıya kalmasına yol açtı. Şayet kazandıkları topları iyi kullanabilselerdi Beşiktaş'ı hayli sıkıştırabilirlerdi.
Dün bir daha anlaşıldı ki; mevcut kadro ile bu işlerin düzene gireceği yok. Oyun ikinci yarıda biraz daha hareketlenmesine rağmen göze hoş gelen futbol adına hiçbir durum oluşturulamadı. Bu durum, sadece futbolcu bazında değil, golü getirici oyun unsurlarını uygulayamayışı, sonuca gitmekteki bir diğer sıkıntıydı. Başkentin iddiasız ekibi karşısında bile iki top yapamamanın nedenleri yukarıda sıralamaya çalıştığımız hususlardı. Topla çok haşır neşir olmak günümüz futbolunda kabul edilebilir bir anlayış değil. Bu bakımdan Serdar ve Tello uyarılmalıdır! Dün kaybettikleri topun yarısını arkadaşlarına garanti pas olarak servis edebilseydiler sonuç her bakımdan farklılık oluşturabilirdi.
Yayın tarihi: 25 Kasım 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/25//haber,6B6D881FEB064802B4451915435739FF.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.