Sabriye Hanım...
Bilmem hatırlar mısınız? Eskiden bir kısmı rengârenk, bir kısmı düz beyaz paket ipleri vardı.
Sabriye Hanım, Kalamış'taki evinin mutfağında o paketleri uğraşa uğraşa açar, ne ipin ne de kâğıdın ziyan olmasına izin vermezdi.
Torunu günün birinde "Kapıcı bile bunları saklamıyor, biz onlardan fakir miyiz" diye sordu.
Sabriye Hanım yüzüne yayılan gülümsemeyle cevap verdi:
"Hayır Allah'a şükür biz fakir değiliz, ama ülkemiz müsriflik yapacak kadar da zengin değil."
Sabriye Hanım bunu söylediğinde sene 1970'lerin ortasıydı.
Artık o paketler ve ipler kalmadı ama Sabriye Hanım en azından poşetleri saklayarak ülkesi adına tutumlu olmaya devam ediyor.
Milli Eğitim Bakanlığı kayıtlarına göre Sabriye Hanım 1936'da öğretmenliğe başladı ve 33 yıl aralıksız çalıştı.
Böyle yazınca çok anlamlı olmuyor.
Sabriye Hanım öğretmenliğe başladığında Çankaya'da 1'inci Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal oturuyordu. Şimdi 11'inci Cumhurbaşkanı devrindeyiz.
Marka giymek için kredi kartı limitiyle yaşayanlara, 60 ay vade ile ikinci arabayı alanlara, 12 ay vade ile illa lüks bir yerde tatil yapacağım diyenlere yani sadece tüketerek mutlu olacağını sananlara Sabriye Hanım hâlâ bir şeyler öğretiyor olmalı.
Sabriye Hanım öğretmenliğe başladığı yıllarda sadece gazeteler vardı.
Sonra radyo, sonra tek kanallı TRT yılları, en sonunda da çok kanallı devirler başladı.
Sabriye Hanım'ın kaçırmamak için çaba gösterdiği bir dizi ya da Seda Sayan hayranlığı yok.
Sabriye Hanım sadece "Ajans" saatlerini kaçırmaz.
Eskiden her gün Sabah ve Hürriyet okurdu.
Emin Çölaşan işten kovulduğu günden beri artık tek gazete okuyor.
Yatmadan önce Kuran okurken sadece kendi yakınları için değil dağdaki askerler için de dua ediyor.
Başbakan' ın Avrupa Birliği ile en sert müzakereleri gerçekleştirdiği gün Kaynana Semra'nın reyting rekoru kırdığı, insanların dizideki aşkları kendi hayatlarından bile daha fazla önemsedikleri bir ülkede Sabriye Hanım'dan öğreneceklerimiz bitmiş olabilir mi?
Deniz Baykal, Sabriye Hanım'ın öğretmenlik yaptığı okuldaki talebelerden biriydi.
Aynı Baykal şimdi siyasetin en yaşlı genel başkanı.
Sabriye Hanım herkese kızar, eder bir Deniz Baykal'a laf söyletmez, söyleyene de kızar.
"Eski talebene torpil yapıyorsun" diye takılanlara "Eski talebem olmasının önemi yok, o Mustafa Kemal'in partisinin genel başkanı" der.
Yere tükürene, kaldırımda sümkürene, sigarayı yere atanlara hala kızar, söylenir.
Kızdığı zamanlarda sesi her zamankinden daha dinç ve tok çıkar...
Sabriye Hanım aslen Uşaklıdır. Bir iyi tarhana sermekle övünür bir de hem öğretmen hem de Kuvvacı olan babasıyla... Son zamanlarda bir de
"Kardelen öğretmenlerle" övünüyor, onlar için de dua ediyor.
Ben de Sabriye Hanım ile övünüyorum yani canım annanemle... Her 10 Kasım'da yılların yorgunluğu vurmuş bacaklarını zorlayarak ayağa kalkan, sandalyede oturarak namaz kılması için bin bir güçlükle ikna edebildiğim bir kadın ananem.
Bana göre o Cumhuriyet'in ilk kardelenlerinden biri. Hem senin hem de tüm öğretmenlerin günü kutlu olsun canım annanem...
Yayın tarihi: 25 Kasım 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/25//haber,5711E6590B694ECEB8B4507D38736660.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.