Kulaklara zeytinyağı

Kanal 24'ün gecesine katıldığım için TRT 1'deki Candan Erçetin'le Beraber ve Solo Şarkılar'ı kayıtlardan izleyebildim. Ve izlediğim her dakikada Candan Erçetin ve konuğu Muazzez Abacı için "İyi ki varsınız" dedim. Ses ise ses, görüntü ise görüntü, sohbet ise en tatlısı, en anlamlısı... Rahmetli anneannem, çocukken kulağım ağrıdığında bir-iki damla ılık zeytinyağı damlatırdı. Tıbbi açıdan faydası kanıtlanmamış bu yöntemi kimseye önermiyorum ama o zeytinyağı beni öyle rahatlatırdı ki... Candan Erçetin ile Muazzez Abacı'yı dinlerken yine aynı duyguyu hissettim. Billur sesleri, ılık bir zeytinyağı gibi kulağıma süzülüp, günlük hayatın kakafonisinden kaynaklanan acımı, sızımı hafifletti... Onlar TRT 1'de programlarını yaparken ben o sırada sahnede Nilüfer'i dinlemekteydim. Nilüfer'in programında en fazla coşku yaratan bölüm, nostaljik Türk Sanat Müziği şarkılarını seslendirdiği anlardı. Konuklar, şarkılara öyle coşkuyla eşlik ettiler ki, Nilüfer, "Bir nostaljik sanat müziği albümü yapmak istiyorum. Bu gece bu projeden iyice emin oldum" dedi. Halkımız Türk Sanat Müziği'ni özledi. Geçenlerde benim 66'ının direksiyonunda Radyo Karmaturka'yı dinlerken benzin istasyonuna girdim. Pompacı, müziği duyunca hem beni hem de dört tekerlekli dedeyi takdir etti. "Artık ne bu arabaları ne de bu müziği seven kaldı ağabey" dedi. Geçenlerde Candan Erçetin, Sezen Aksu'yu konuk ettiğinde düşük reytinglerden dem vurarak, televizyon izleyicilerine sitem etmiş ve "Kaliteli müzik burada, siz neredesiniz?" diye sormuştum. Vazgeçtim. Korkum; Candan Erçetin'in programının yüksek reyting alıp, bir özel kanala transfer olması. Sonra da gece yarılarına ötelenip, üç hafta sonra yayından kaldırılması... Yok, yok, kımıldamayın, öylece durun yerinizde. Biz her pazartesi akşamı sizi ziyarete geliriz nasıl olsa...