DTP'li bir Meclis'in zor olacağını herkes biliyordu. Ama nedense zorlukla baş etmenin en kolay yolunu seçiyoruz: Parti kapatma...
Türkiye kurulduğu günden bu yana parti kapatıyor. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası'yla başlayan bu süreç hala devam ediyor. Bugüne kadar tam 26 parti kapatıldı.
Her kesimden, her düşünceden parti var bunlar arasında. Parti kapatmanın bir çıkış yolu olmadığı görülse de o yoldan hiç vazgeçilmedi.
Bu kapatmaların en kritik yanı ise siyaseti
"doğal mecrası" ndan çıkarmasıdır. Siyaset kendi iç hesaplaşmalarını, ayrışmalarını yaşayamıyor bu nedenle.
Daha önemlisi kapatma, o siyasi parti ile toplum arasında kurulan ilişkinin sağlıklı olup olmadığını da gölgeliyor.
Parti içi farklılıklar yerini dayanışmaya bırakıyor.
Tam bir kısır döngü...
Türkiye bu
"kısır döngü" den bir türlü çıkamadı. Ama ilk kez farklı bir süreç yaşanacak gibi görünüyor.
Bunu da kapatmaya karşı çıkan seslerden anlamak mümkün.
En çarpıcı yaklaşım Başbakan
Erdoğan'dan geldi.
Başbakan
Erdoğan, önceki gün Prag'a giderken şöyle diyordu:
"Farklı yollar, demokratik yollar denenmeli. Defans uygulanırsa, parlamento dışı kalırlarsa onları da dağa gönderirsiniz." Bu tarihi sözler, önemli bir dönemeçte olduğumuzu,
Türkiye'nin demokratikleşme rotasının, kapatılmayı teşvik ettikleri söylenen DTP'lilere rağmen değişmeyeceğini gösteriyor.
22 Temmuz seçimlerinden sonra kaleme aldığımız bir yazıda DTP'li Meclis'in zor olacağını belirmiş ve şöyle demiştik:
"DTP'nin bu farklı siyasi dili karşısında muhalefet partileri ne yapacak? Acaba empati mi yapacaklar, yoksa bildiğimiz klasik tepkici yolu mu sürdürecekler?"
Başbakan
Erdoğan, gündeme damgasını vuran
"demokrasi" tercihiyle adeta ezberi bozdu. Bu yaklaşımların DTP içinde de ciddi bir yankı yarattığı kesin.
DTP Muş Milletvekili
Sırrı Sakık, kapatma girişimini söyle değerlendiriyor:
"Başbakan'ın söylemi gerçekten çok olumlu. Kapatılmanın kimseye bir faydası yok. DTP'nin farklılığı Kürt sorununu diğer siyasi partilerden farklı bir şekilde kamuoyu ile paylaşmasıdır. Bu kapatılmayı iyi karşılayan tek bir insan görmedim ben. Geçmişte böyle değildi, geçmişte
'hadleri bildirildi' denirdi. Ama bu şiddet ortamında bile, partinin kapatılmaması gerektiğini herkes söylüyor. Türkiye kamuoyu iyi bir noktaya geldi. Ama belli kesimler bu süreci baltalamak istiyor."
Şunu söylemekte yarar var; Türkiye, parti mezarlığı yapılarak değil, parlamentosunu işleterek dünyanın saygın ülkesi olur.
Bugünkü Tüm Yazıları
Parlamento mu parti mezarlığı mı?
Yayın tarihi: 18 Kasım 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/18//ovur.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.