Bunları dikkate alarak söyleyebileceklerimizin bir kısmı şunlar:
- "
Güneydoğu'daki yoksulluk PKK'ya yol açmıştır " demek fevkalade eksik bir analizdir. Ancak ekonomik "bozukluk" ve toplumsalkültürel haklardaki "yetersizlik" sorunu katmerleştirdi... PKK'nın "
Siz Kürt olduğunuz için bu durumdasınız " şeklinde propaganda yapmasına imkan tanıdı.
- "
Elinde çekiç olan, her sorunu çivi olarak görür. " Sıkı bir ulus devlet ideolojisi ve milliyetçilikle yetişen Türk subayları... Ellerinde çekiç taşımanın tabiatı gereği... Bugüne dek sorunu, güç kullanarak sonlandırmaya çalıştı... Bunu yaparken hem siyasetçileri, hem de medyayı susturdu... Ancak başarısız olduklarını artık onlar da kabul ediyor.
- Bu mücadele içinde... Hem
Ankara, hem de PKK... Soruna,
siyaset içinde, yani "
dövüşerek " değil "
konuşarak " çözüm arayacak sivil muhatapları sindirdi, hatta yok etti. Bugün, "
gelin konuşalım " dendiğinde, ortada kala kala DTP kaldı.
- DTP'nin PKK ile 'öyle ya da böyle' bağlantılı olduğunu ispatlamak gerekmiyor. Öyle olduğunu sağır sultan dahi duydu.
- PKK silah bırakmadığı sürece, Türkiye de savaşmayı sürdürecek. Bir devlet olarak buna mecbur...
- Ancak siyasetçilerin öne geçmeleri gerekiyor. Bunu, yüzde
47 oy alan AKP'nin içinden çıkmış olan bu hükümet yapmayacak da kim yapacak?
-
Gerçekçi olalım: Hükümetin hamlesi yetmez. Ama sivil ve askeri bürokrasi içinde siyasete yol açmayı isteyen bir damar olduğunu biliyoruz. Onlarla birlikte bu iş yapılabilir. Bence Başbakan
Erdoğan ve arkadaşlarının elinde böyle bir tarihi fırsat var. Hadi hayırlısı!
Yayın tarihi: 13 Kasım 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/13//haber,9332DAB533914E00A613305F2405D131.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.