Peki olay bu kadar mı? 1937'deki bastırma ve
Demokrat Parti dönemindeki demokratik gelişmeler sorumuza yeterli cevabı veriyor mu?
Ne yalan söyleyeyim, ben önce bu iki maddelik açıklamanın yeterli olduğunu düşündüm.
Ancak
Ensar Yılmaz'ın "
Çankaya Savaşları " adlı kitabını karıştırırken karşıma şu satırlar çıktı:
"
1950 seçimlerinde Demokratlar, feodal ilişkilerin geçerli bulunduğu, sosyal ve ekonomik yaşam düzeyinin düşük olduğu Doğu illerinde seçimi kaybederken, bu illerde seçimi
CHP kazandı..."
Devamı şöyle:
"DP, 1950 seçimlerinde
Hakkâri'de hiç oy alamamıştı. CHP; Bingöl, Bitlis, Erzincan, Hakkâri, Kars, Malatya, Muş, Ordu, Sinop illerinde tam liste halinde kazanarak,
50 milletvekilini bu illerden çıkarmıştı. CHP'nin kazandığı toplam milletvekili sayısı
69'du." (
Dikkat: O zamanki seçimlerde bir ilde üç beş oyla dahi çoğunluğu sağlayan parti, tüm milletvekillerini kazanıyordu.)
Bu veriler ilginç.
1937'de, yani CHP'nin yönetimde olduğu dönemde fena halde ezilen... Jandarma baskısından yakınan Kürtlerin önemli bir bölümü, nasıl oldu da 1950'de CHP'ye oy verdi?
Öte yandan ... Dört yıl sonraki
1954 seçimlerinde, seçmenin CHP'den yüz çevirdiğini ve mesela Hakkâri ile Bitlis'te bu kez DP'nin kazandığını görüyoruz.
Diyarbakır'da ise DP ezip geçiyor. Yani diğer Kürtler de DP'ye yöneliyor.
Şimdilik bu kadar... Elime yeni bilgi geçtikçe bu ilginç konuya döneceğim.
Yayın tarihi: 2 Kasım 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/02//haber,E65FB693575E4798AF4A521EB381F445.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.