Ülke olarak aile olmayı bilmemiz lazım

Bahçe içinde şirin bir ev. Sıcak renklerle döşenmiş ışıl ışıl bir salon. Bir duvar baştan aşağı gümüş aynalarla kaplı. "Parıltıyı, süsü seven bir kadının evi başka türlü nasıl olabilirdi ki!" diyen, Gülyüz Mafyan'ın evindeyiz. Eski manken ve balerin Gülyüz Hanım, parıltılı her şeye düşkün olduğunu söylese de evlenir evlenmez, mesleğini bırakıvermiş. Âşık olduğu müzisyen adamla hayatı boyunca evcilik oyunu oynayacağını söyleyerek hem de... "Hiç flört etmeden, el ele bile tutuşmadan evleniverdik," diyor. Ünlü müzisyen, besteci Garo Mafyan, aradan 31 sene geçmesine rağmen, bu evcilik oyunundan son derece memnun görünüyor. Evlerinin kış bahçesinde sıcak bir sohbete dalıyoruz. Renkli giyinmeyi sevdiğini söyleyen Gülyüz Hanım bir haftadır siyahlar içinde gezdiğini anlatıyor. "Üzgünüm çok. Toplumsal barışı bozmaya çalışıyorlar. Teröre tepkinin insanların kalbinde ötekine karşı kötülük tohumları ekmesinden korkuyorum," diyor. 70'li yıllarda Türk halkının birbirine karşı daha hoşgörülü olduğunu anlatıyor... İzmir'in tanınan ailelerinden birinin kızıymış Gülyüz Bayraktaroğlu. Sevdiği adam Ermeni diye evlenmesine karşı çıkmamış ailesi. Garo Mafyan, son saray doktorunun torunu. Osmanlı aristokratı yani. Gülyüz Hanım'ı ailesine tanıştırdığında, Müslüman gelini mutlulukla bağırlarına basmışlar. Abisinin ise sevdiği kızla evlenebilmek için Müslümanlığı seçmesini, yine sevgiyle kabul etmişler. 31 yıllık ortak hayatları boyunca, farklı dinden olmaları Garo ve Gülyüz Mafyan'ın evliliğine zenginlik getirmiş. Her Ramazan'da evde oruç tutuluyor ama Paskalya'da da çörek yapılıp yumurta boyanıyor. Yılbaşında Mafyan Ailesi hem yeni yılı hem de Surp Znunt'u (Ermenilerin yılbaşısı) bir hafta arayla kutlayacaklar. Evlerinin ikinci katında çok özel bir dua odaları var. Bir duvarı Meryem Ana'nın ikonası süslerken, diğer duvarda Kuran-ı Kerim duruyor. Evlerine gelen Musevi misafirleri için de Tevrat'ın olduğu bir köşe yer alıyor. Bu evde şehit Mehmetler de, öldürülen Hrant Dink'ler de aynı kederi yaratıyor. Mafyan çiftinin röportaj boyunca bana hissettirdiği 'biz bir aileyiz duygusu', bin yıllık tarihimizin gücü ve enerjisi adeta... Bugünlerde en çok ihtiyacımız olan şey de bu değil mi?

- Ayrı dinlerden olmak evliliğinizi nasıl etkiledi?
- Gülyüz Mafyan: Evimizde Mevlana felsefesini uyguluyoruz. Allah birdir. Biz dört peygamberi de kabul etmiş bir dinin mensuplarıyız. Peygamberlerimiz ayrı diye neden hoşgörüsüz olalım ki... Evimizde bir tarafta Kuran-ı Kerim'imiz durur, bir tarafta İncil'imiz. Kocamın dinine son derece saygım var. Kayınvalidem Yıldız Sarayı'nda büyümüş, son Osmanlı doktorunun kızıdır. Fransızca ve ilk piyano derslerini Yıldız Sarayı'nda almış. Aşiyan Köşkü'nde yaşadılar uzun yıllar. Garo'nun dedesi Levon Aşçiyan'dır. Son saray doktoru. Aynı zamanda da İstiklal Savaşı gazisi. İstiklal Madalyası vardır. Sonradan soyadı Aşçıyan Eren olmuş. Bu saray kültürünü, Osmanlı kültürünü evimizde de sürdürüyoruz. Benim ailem ise Girit'ten gelme. Girit eşrafından Alemdarzadelerin torunuyum. Girit'te ilk bayrağı çeken ailedir. Sonradan İzmir'e yerleşip ticaret yapıyorlar. Soyadları Bayraktaroğlu oluyor.

HER BAYRAMA AYRI KUTLAMA
- Garo Mafyan: Gregoryenim. Koyu Hıristiyan ahlakıyla büyütülmedim. Ayrı dinlerden olmak büyük zenginlik getiriyor. Yeğenlerimden her bayramda ve her kutlamada sık sık telefon alırım. "Kurban Bayramın kutlu olsun, Pascalya kutlu olsun, Şeker Bayramın kutlu olsun, iyi Surp Znunt'lar diye... Benim için bu mutluluk vericidir. Evladımızı da hoşgörüyle yetiştiriyoruz. Hayatta en çok onur duyduğum akrabam Agop Dilaçar'dır. Türk Dil Kurumu'nun kurucularından biridir. Soyadını Atatürk vermiştir. Ülkenin en büyük zenginliği insan ve tarih kaynağıdır. Hiçbir toplumda olmayan bir zenginliğe sahibiz aslında. Bunlara hep birlikte sahip çıkmalıyız... Ülke olarak aile olmayı bilmemiz lazım. Bunu korumak lazım. Hayatım boyunca bir yastığa baş koyulacak bir kadınla evlendim. Dini önemli değildi. Dini doğru öğrenerek yetiştirildik. Ailem, Gülyüz'le evlenirken, "Seviyorsan başımızın üstünde yeri var," dediler. Benim ağabeyim ise yengemle evlenince Müslüman oldu. Bir insanı sevmekle başlar her şey...

- Nasıl tanıştınız?
- Garo M: Unutamadığım bir kare var gözümde. Yeniköy'de Ayla'yı (Algan) ziyarete gitmiştim. Uzaktan bana bakan çok güzel bir kız. Beline kadar uzun sapsarı saçları rüzgârdan dağılmış. Beni o karşıladı. Aslında uzun zamandır arkadaştık Gülyüz'le. Ama o an âşık oldum. O sahne beni olduğum yere çakıverdi. Bir hafta sonra Ayla'ya gittim. "Yarın İzmir'e gidip Gülyüz'ü istiyorsun," dedim. Ayla hemen gitti. Merakla bekliyorum. Aradı, "Senin gelmen gerek," dedi. O zaman İstanbul Gelişim Orkestrası'yla her akşam çalıyoruz. Pazartesi sabahı atladım, İzmir'e gittim. Kızı istedim, akşam İstanbul'a döndüm. Evlendiğim gece sahnede ben çaldım, Gülyüz dans etti. Karımı kucağımda odaya çıkaramayacak kadar yorgundum.

- Gülyüz M: Flört etmeden evleniverdik. Garo'ya çok âşık oldum. Çok kibardı, asildi. İzmir'de ailemi bırakıp, İstanbul'a gelin geldim. Balerindim. O zamanlar cazip bir meslek olarak görülen mankenliği de yapıyordum. Evlendikten sonra, İstanbul Devlet Opera ve Balesi'nde balerinliğe devam edebilirdim ama baktım, Garo gece çalışıyor, ben gündüz. Yepyeni bir hayatın içinde bulum kendimi. Evcilik oynamak istedim. Eşimi işime tercih ettim.
- Garo M: "Bir mesleğin var, sakın bırakma," dedim. "Bunun acısını sonradan yaşamanı istemem," dedim. Ama dinlemedi.

HAYATTA KISKANMAM
- Garo Mafyan pek çok yıldıza besteler yaptı, Ajda Pekkan, Sezen Aksu, Emel Sayın'la birlikte çalıştı. Gece hayatının içinde, hep aranan birinin karısı olma duygusunu içinizde nasıl yaşadınız? Kıskançlıklar oldu mu?
- Gülyüz M: Ben çok güzel bir kadınım. Hayatta kıskanmam. Kocam beni aldatmaz. Güzellik anlayışım farklı. Akıllı ve zeki insanlardan hoşlanırım. Bir kadının öyle güzel olduğuna inanırım... Fikret Şeneş'e bayılırım. Garo'ya en güzel sözleri yazmıştır. Her yaşın başka bir güzelliği var. Her yaşta aynaya bakar, derinleşen çizgilerimi sevmeyi öğrenirim. Onlar benim yaşadıklarımın güzelliği. Mesela Aysel Gürel, Garo'ya hayrandır. 'Clarkçığım' der ona...

- Ajda Pekkan'ı, Nilüfer'i, Sezen Aksu'yu yakından tanıyorsunuz. Türkiye'nin starları. Ünlü, büyük kadınlar hepsi. Ama evlilikleri sürekli olmuyor... Nedeni erkek kıskançlığı mı sizce?
- Garo M: Bu büyük kadınların hepsi kardeşim... Onlarla konuşurken hep şunu söylerim: "Tanrı size bu mükafatı verdi, bunun bedelini ödeyeceksiniz. Sahnenin pırıltısı, ışıltısı çok farklıdır. Aynı meslekte iki insanın mutluluğu çok zor olur." Çünkü bir yarış vardır hep. En güzel beraberlik baktığınızda Sezen-Onno beraberliğidir. O aşk hiç bitmedi. İki insanın, birisi yok artık, Allah rahmet eylesin. Sezen'e de uzun ömürler versin. Sezen'in son nefesinde bile Onno gözünün önüne gelecektir. Onların yaşadığı başka bir aşktı.

GARO MAFYAN
* Ben ne kadar sakinsem, Gülyüz o kadar hareketli, hayat doludur.
* Ayrı dinlerden olmak ailemize büyük zenginlik getiriyor.
* Az konuşurum, o çok konuşur.
* 31 senedir alyansımızı bir kez bile parmağımızdan çıkarmadık.
* 'Güllü' diye çağırırım Gülyüz'ü.
* Sarımsağa tahammülü yoktur. Gitsin diye bekler, kızımla 'sarımsak patlama' yaparız!
* Kızımın müzisyen olmasını hiç istemedim. Her zaman altımda ezerlerdi * Damla'yı. İngiliz-Amerikan Dili Edebiyatı'nı bitirdi. Şimdi hayvan çiftliğinde çalışıyor.

GÜLYÜZ MAFYAN
* Yedi aylık hamileydim. Garo beni bigudilerimle görmesin diye evin içinde aceleyle koşarken, halıya takıldım, yüzü koyun yere düştüm, çocuğumu kaybettim. Ne o? Kocam beni bigudiyle görmesin.
* Garo'nun sezgileri kuvvetlidir. Ona hep malum olur.
* Garo, yaratma aşamasında gergindir. Kuzu gibi hali bir anda kayboluverir. İnatçıdır.
* Küsmek kadın olarak hoşuma gider, haksızsam özür dilerim.
* Bir kez bile kocamın cep telefonuna bakmadım, kim arıyor diye.
* Onu 'Garocuk' diye çağırırım.