Bülent Ersoy'un sanatına ve müzik konusundaki engin bilgisine saygı duyarım. Popstar Alaturka jürisinde Orhan Gencebay ile beraber müzik alanında teknik bilgisi en yüksek kişidir. Ancak bu, "jüriyi ve yapımcıyı baskı altında tutacak" bir tavrı asla haklı kılmaz. Son dönemde Ersoy'un, yarışmanın gidişatıyla ilgili "keskin" müdahaleleri olduğunu gözlemliyorum. Bazı yarışmacılar için diğer jüri üyelerinden adeta "zorla" puan istiyor. Kendi düşüncesini desteklemesi için yanında duran Orhan Gencebay'a "Ne susuyorsun? Sen de söylesene bir şeyler" diyor. Desteklediği yarışmacı son ikiye kalınca "Vallahi terk ederim burayı" diye tehdit savuracak kadar halkın tercihini ihmal ediyor. Son hafta geçirdiği küçük rahatsızlık sırasında stüdyo dışındayken, sunucu/yapımcı Osmantan Erkır'ın söylediklerine ise inanmakta güçlük çektim. Erkır, "Bülent Hanım yarışmacıları izleyemedi ama Umut'a 10, Harun'a 9 verdi" dedi. Bir jüri üyesi, "izlemediği" yarışmacıya nasıl oy verebilir ki? Bülent Ersoy'un Popstar Alaturka'yı izlenir kılan unsurlardan başlıcası olduğunu bu sütunlarda çokça dile getirdim. Diva'nın jüri koltuğundaki dostlarını küçümsemek, etkilemek ya da halkın inisiyatifini hafife almak gibi bir niyeti olmadığından da adım gibi eminim. Ama belki de özel hayatında yaşadığı birtakım olumsuzluklar yüzünden dominant karakteri, tarafsızlığının önüne geçmeye başlamış olabilir. Bazı şeyler "dışarıdan" çok daha net görülebiliyor. Bülent Ersoy o canlı yayın hengamesi arasında bu nüansları fark etmemiş olabilir. "Dost acı söyler" misali, naçizane gözlemlerimin ışığında bir hatırlatayım istedim.
Bugünkü Tüm Yazıları
Diva tek kişilik jüri mi?
Yayın tarihi: 8 Kasım 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/08/gny/haber,B5EE6DA15C0A4769B3858FE4383ADD51.html
Tüm hakları saklıdır.