HAYRÜNNİSA Gül ile Emine Erdoğan arasına
"Kara kedi girdi" diyenler, iki ihtimal üzerinde duruyor:
a) Emine Hanım, davete katılmadı çünkü, Hayrünnisa Hanım'ın kendisini bizzat arayıp, çağırmasını bekliyordu.
b) Ahmet Hakan'a göre, Emine Erdoğan, Bayan Gül'ü
"Fazla heveskâr" buluyor. (Bu söz acaba, biraz daha geri planda kalmalı, başörtüsü yüzünden sorun yaratmamalı anlamına mı geliyor?)
Sebebi ne olursa olsun... Kırgınlık, kızgınlık, alınganlık, muhatabına yanlış yaptığını anlatma isteği... belki de yorgunluk... Her şeye rağmen, Emine Erdoğan, 30 Ekim'de Çankaya'da olmalıydı. Çünkü, o gün önemli bir gündü. Hayrünnisa Gül ilk defa First Lady sıfatıyla Çankaya'da bir resepsiyona katılıyordu. Abdullah Gül, eşinden dolayı,
"Persona non grata" ilân edilmişti ama, işte halk iradesinin gereği yerine gelmişti. Gönül isterdi ki, Emine Erdoğan, bu sevinci paylaşsın.
Zaten bazı çevreler, Gül ile Erdoğan'ın arası bozulsun hevesi içindeler. Emine Hanım'ın resepsiyona gelmemesi
"Surda gedik açıldı" izlenimi doğduğu için, birçok insanı da sevindirdi. Ama, biz gene olumlu düşünmeye gayret edelim ve
"soğukluk" değil, sadece, Emine Erdoğan açısından ufak bir
"soğuk algınlığı" söz konusuydu diyelim.
Bugünkü Tüm Yazıları
Soğukluk değil, soğuk algınlığı
Yayın tarihi: 6 Kasım 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/06//haber,338E606E82E240AAAB601DFEE83D3410.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.