kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 4 Kasım 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Cennet bu adanın yanında iki yıldızlı otel kalır!

ŞİRİN SEVER
Jet-set artık kopyalanmayan, her yerde bulunmayan, otantik ve lüks deneyimler arıyor. Öyle bir yer var mı? Var! Maldivler'in Soneva Fushi adasını haftalık olarak kapatıyor, gözlerden uzak, bakir bir dünyada tatil yapıyorlar. Gecelik fiyatı 750 ile 3 bin 500 $ arasında değişen villalarda, dünyayı unutuyorsunuz..
İLİŞKİLİ HABERLER
Cennet bu adanın yanında iki yıldızlı otel kalır!
Cennet bunun yanında iki yıldızlı otel kalır... Maldivler'de, bir resort otelden bahsediyorum... "Abartmıyor musun biraz" diyenler çıkabilir; üşenmeyin okuyun yazıyı... Yabancılık çekmeyin ama; size önce Maldivler'i anlatayım... Maldivler bin 200 küçük adadan oluşan Hint Okyanusu'nda bir ülke. Buraya bir ülke demek ne kadar doğru cennet kelimesi varken bilemem ama devam edeyim: Hindistan'ın güneyinde, Sri Lanka'nın güneybatısında. Küresel iklim değişiklikleri yüzünden yüzyıl içinde sular altında kalacağı öngörülüyor adaların; toplam yüzölçümünün sadece yüzde 4'ü kara; geri kalanı lagün ve deniz... İşte bu adaların sadece 202 tanesinde yaşam var; 87'si de otel olarak hizmet veriyor. Minik adacıkların her birine başka bir işletme kurulmuş. Mesela birini Four Season's, bir başka adayı Hilton, bir diğerini Sheraton işletiyor. Benim "Cennet bunun yanında iki yıldızlı otel kalır" dediğim ada ise Soneva Fushi'ye ait. Ünlü SPA işletmesi Six Senses'ın resort oteli...

DÜNYADA BİR EŞİ YOK
Ülkenin başkenti Male'ye indiğinizde hayal kırıklığı yaşıyorsunuz evet, biraz az gelişmiş, ilkel ve 'Maldivler'in çağrıştırdığı romantizm ve lüksten uzak tamam ama bekleyin, hemen geçiyor... İlk sürpriz! Havaalanından otelinize yani gideceğiniz adaya deniz uçaklarıyla transfer ediliyorsunuz ya da yolculuğunuz başkente daha yakın bir adaya ise sürat tekneleriyle... O an zaten "İşte bu" diyorsunuz; 'Maldivler'e geldim'... Sonra okyanusun ortasında küçücük bir iskelede iniyorsunuz, sadece siz ve okyanus! "İnanılmaz" diyorsunuz içinizden... Sizi okyanusun ortasından cennetinize götürecek tekne iskeleye yanaşıyor. O andan itibaren ilgi, alaka, ikram, karşılama seçtiğiniz otele bağlı olarak değişiyor. Ve 15-20 dakika sonra; dünyanın önde gelen seyahat dergilerinden Conde Nast Traveller'ın 2000 yılında 'dünyanın en iyi resort'u seçtiği, dünya jet-set'inin 1 milyon dolara bir hafta kapattığı Soneva Fushi'ye ayak basıyorsunuz. Evet evet, birkaç ay önce Top Shop'un patronunun kapattığı adadan bahsediyorum.

AYAKKABI GİYİLMİYOR
Tekneden inmeden önce pabuçları, varsa çorapları çıkarıp bez bir torbaya koymalarını seyrediyorsunuz, taze sıkılmış tropik meyve suyunuzu içerken... "Ne yapıyor bunlar?" diye düşünürken adanın kuralları hatırlatılıyor:

NO NEWS NO SHOES!
Kimsenin terlik ya da ayakkabı giymeden dolaştığı bir adadasın! 'Yok ya, şaka değil bu' diyorsunuz sık sık kendinizi çimdikleyip... Adada kaldığınız süre boyunca yanında size hizmet eden bir 'Mr. Friday' var; yani Cuma! Bizimkinin adı İsmail'di ama bizim için Cuma'ydı o... Maldivler'de Robinson Cruise konseptini hayata geçiren ilk resort'tayız çünkü! İsterseniz bisikletle, isterseniz çıplak ayakla bembayaz kumların üzerinde yürüyerek villanıza doğru yürüyorsunuz, 'Cuma' eşliğinde. Özetle gecelik fiyatı 750 ile 3 bin 500 dolar arasında değişen villalardan hangisini seçtiyseniz, oraya götürülüyorsunuz; hepsi bembeyaz kumların arasından okyanusa açılıyor, havuzlu ya da havuzsuz ama mutlaka okyanus manzaralı ve size özel... Deniz üzerinde kalmak istiyorsanız, başka adalardaki deniz villalarını da seçebilirsiniz. Zira tam 15 Soneva Fushi mevcut bölgede. Her halükârda; en lüksü, en alışılmadık hizmeti, ağırlanmayı, şımartılmayı son damlasına kadar yaşıyorsunuz.

SAHİBİ ADAYA AŞIK OLMUŞ
Bölgedeki tüm Soneva Fushi'lerin direktörü John Philipson'la buluşuyoruz bir akşam. Bakir doğada, gözlerden uzak ama mutlaka lüks tatil yapmak isteyenlerin tercihi Six Senses Resort Oteller ve SPA'lar zincirinin sahibini anlatıyor bize. Hindistan asıllı, bir İngiliz: Sonu Shivdasani. İsveçli model eşiyle birlikte dünyanın bu bölgelerinde yaşayabilecekleri bir alan arıyorlar. Bu adayı keşfediyor ve aşık oluyorlar. Öğreniyorlar ki bu adada yaşamak, buraya sahip olmak mümkün değil. Mutlaka bir otel yapıp işletmen şart. Böylece 1995'te açılan Soneva Fushi de ilk otelleri oluyor. İnsanların artık otantik deneyimler aradığını, her yerde bulamayacağı lüksler ve deneyimler istediğini, yaşadıkları şeylerin başkaları tarafından kopyalanmayacağından emin olmak istediklerini, tatil konseptlerini bu felsefe üzerine kurduklarını anlatıyor Philipson. Kim mi bu arayışta olanlar? Anlatıyor: Parasını nereye harcamak istediğini bilen insanlar. Kendilerince özel bir zevk geliştirmiş olanlar. Şehir hayatından bıkan, o hayatın içinde sıkışan, orada kendine bir yer açmaya çalışan insanlar... Bu lüksün Six Senses'da kapyalanmayacağını biliyorlar. Mesela, Tayland'da yaptığımız resort, müthiş bir mekan ama ulaşılamıyordu. Biz ne yaptık? Bir uçak pisti yaptık, bir uçak aldık, insanlara dedik ki; 'Bu lükse ulaşmak istiyorsanız işte size imkan!' Öbür türlü fark yaratamazdık. Six Senses neden hep ulaşılması zor yerleri seçiyor, meraktayım: "Yaratıcılık çok önemli. Herkesin yapamayacağı bir şey yaratmak politikamız. Bu, tıpkı 10 bin dolarlık bir elbise giymek gibi. Bunu giyiyorsun ve biliyorsun ki başka kimsenin üzerinde bu yok!"
Haberin fotoğrafları