Güle güle Erdal bey

Bu nasıl bir "sihir" böyle?
Nasıl bir "karizma?"
Sağlığında "solu etrafında toplamayı başarmıştı."
Ölünce "bütün toplumu."

Özden hanım sizce Erdal bey bunu nasıl sağladı?
Özden Toker "Erdal İnönü'vari bir yanıt" verdi:
- Bu soruyu ona (Erdal beye) sormak lazım.
Ve devam etti:
- Ama artık soramazsınız ki.

"Kardeşi Özden hanım" Erdal İnönü ile ilgili "büyüyü" açıkladı:
- Uzlaşmacıydı.
- Dinlemeyi severdi... Bıkmadan usanmadan dinlerdi.
- Önyargısızdı.
- Art niyetli değildi.
- Ve bunu da herkes bilirdi... Onun için insanları uzlaştırması kolay olurdu.

- Ya kavgacılığı?.. Hiç yok muydu?.. Hiç kavga etmez miydi Özden hanım?
- Etmez olur muydu hiç.
- Nasıl ederdi?
- Kendi prensiplerine ters düşen bir şey oldu mu karşı çıkardı. Kavgasını ederdi. Ama kin bağlamaz ve çabuk unuturdu.
Geçmişe takılıp kalmazdı.

Dün Ankara'dan devlet töreni ile İstanbul'a, "kara toprağa" uğurladık.
Güle güle Erdal bey.

Bugünkü Tüm Yazıları

Güle güle Erdal bey

Nejat Uygur'a Köşk davetiyesi

Yargıtay'da seçim var

Yakın tarihten 'ibretlik' iki olay

Yayın tarihi: 4 Kasım 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/11/04//donat.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Yazarın Önceki Yazıları

Bir demokrasi dersi ( 3 Kasım 2007 Cumartesi )

Demirel "ortağı İnönü'yü" anlattı ( 2 Kasım 2007 Cuma )

Hafız'ın gözyaşları ( 1 Kasım 2007 Perşembe )

Haçlı Savaşları - 2007 ( 31 Ekim 2007 Çarşamba )

Cumartesi gelen telefon ( 30 Ekim 2007 Salı )

Bayram kutlu olsun ( 29 Ekim 2007 Pazartesi )

Fransa'dan misafir geldi ( 28 Ekim 2007 Pazar )

Cemil Çiçek: Her şeyi tadında, ölçüsünde, çerçevesinde bırakalım ( 27 Ekim 2007 Cumartesi )

İşte 'devlet baba' ( 26 Ekim 2007 Cuma )

Baykal kitapçıda ( 25 Ekim 2007 Perşembe )