Slow Food örgütünün İtalya'da düzenlediği 'Terra Madre' yani 'Toprak Ana' etkinliği, yerel üreticinin kendini dünyaya tanıtabilmesi için büyük bir fırsat. Önceki yıl Türkiye'den üç kişinin katıldığı toplantıya, 2008'de en az 10 katılımcı bekleniyor.
Bir grup yemeksever 1996 yılında, İtalya'nın Piemonte bölgesindeki iyi bir lokantada oturmuş, o lokantanın en ünlü spesiyalitesi olan biber dolması yiyorlardı. Dolmanın farkı, o yöreye özgü biberin diğerlerinden daha etli yapısı ve hafif tatlımsı lezzetinden kaynaklanıyordu. Ama yemek, o akşam hiç alışmadıkları kadar lezzetsiz geldi sofradakilere... Aşçı, bölgedeki bahçıvanların geleneksel biberler yerine Hollanda'dan ithal edilen lale soğanlarını yetiştirmeye başladıklarını, pişirilen biberlerin ise Hollanda'daki seralardan getirtildiğini söyledi. Sofradaki Slow Food örgütünün yöneticileri, hemen o akşam yerel ürünlere sahip çıkmanın yollarını aramaya başladılar. Birkaç ay içinde de 'Nuh'un Lezzet Gemisi' adını verdikleri, biyolojik çeşitliliği korumayı, kaliteye önem veren küçük gıda üreticilerini saptayıp, onları desteklemeyi amaçlayan bir program başlattılar. İtalya'da kurulan bilimsel bir komisyon, bu kriterlere uygun 450 ürün ve üreticiyi belirledi. İtalya'nın ardından ABD'de de çok hızlı gelişen bir başka 'Nuh'un Lezzet Gemisi' kuruldu. Onları Almanya, İsviçre, Hollanda ve Arjantin izledi. Çok sayıda günlük gazete, önemli ulusal ve uluslararası dergiler, konuyu dünyaya anlattı. Kuşkusuz sadece yazıların çıkmasıyla bir şeyler değişmiyordu. Bunun için o ürünlere, zanaat kollarına ekonomik açıdan bir gelecek yaratacak ortamın da sağlanması şarttı; bu amaçla yerel gıda toplulukları oluşturuldu. Bu destek tek bir peynir çeşidine, belirli bir peynir yapım tekniğini bilen son ustalara yönelik olabildiği gibi, belli bir tahıl ürününden geçimini sağlayan binlerce köylünün faaliyetini de kapsayabiliyordu. 2002 yılında bu çevreler ve ürünler, ilk kez Torino kentinde 'Salone del Gusto' adlı dev bir yerel ürünler fuarında kamuoyu ile bir araya getirildi. İki yılda bir yapılan ve benim iki kez katılma fırsatını bulduğum bu fuar, sanayi ürünlerinden bıkmış, yerel tatlara büyük özlem duyanlar için bir cennet. Zaman içinde uluslararası boyut kazanan fuarda Malezya'nın Adan pirincinden Bask bölgesinin çok ender bulunan bir tür siyah fasulyesine dek türlü yerel malzemeleri de tanımak olanağı var.
TÜRKİYE'NİN İLGİSİ ZAYIF
2004 yılında Slow Food örgütü, o güne dek eşi görülmedik bir kültür etkinliğini başlattı. Bütün dünyadan 5 bin katılımcıyı Torino kentinde bir araya getiren etkinliğe 'Terra Madre', yani 'Toprak Ana' adı verildi. Gıda toplulukları, üreticiler, zanaatkârlar, üniversiteler, aşçılar arasında global, insan temelli bir iletişim platformu oluşturmayı hedefleyen bu toplantıyı 2006 yılında 6 bin civarında katılımcıyla ikinci Terra Madre etkinliği izledi. İkinci toplantının iri bir tuğla kalınlığında katılımcı katalogunu inceliyorum; Cezayir'in Beni-Isguen Vahası Hurma Üreticileri ile başlıyor, Okyanusya'nın Palau Adası Geleneksel Gıda Üreticileri ile son buluyor. 2006 etkinliğine Türkiye'den sadece Iğdırlı kayısı üreticisi Haydar Alagöz, Kars peynir üreticileri adına İlhan Koçulu ve Tire peynircilerinin koordinatörü sıfatıyla da Handan Türkeli'nin katıldığını görüyorum. Beş kıtadan 150 ülkenin, bin 600 gıda topluluğu, 5 bin çiftçi, üretici, balıkçı ve geleneksel gıda üreticisi, bin aşçı, 400 öğretmen ve üniversite temsilcisiyle yer aldığı, yol ve konaklama giderlerinin Slow Food örgütü tarafından karşılanan bu dev forumda Türkiye, çok zavallı bir tablo sergilemiş. 2008 toplantısının hazırlıkları başlamış. Bu yıl Türkiye'den katılacakların en az 10 kişi olması hedefleniyor. Ülkemiz coğrafyasının barındırdığı geleneksel değerleri, yerel tohumları, yöre mutfaklarını, küçük çiftçiliği, zanaatkârlığı, aşçılığı, Anadolu mirasını dünyanın her yanından gelecek insanlarla paylaşmak, bizden çok uzaklarda benzer faaliyetlerdekileri tanımak ve çözüm geliştirmek isteniyorsa, Terra Madre olağanüstü bir fırsat. Terra Madre'ye katılacaklar Slow Food Türkiye tarafından belirlenecek. Başvurular yazılı olarak ve cembirder@gmail.com ve dkoryurek@gmail.com adreslerine yapılıyor. 2008 toplantısı, henüz web sitesine yansımış değil, ama www.terramadre2006.org adresinden daha ayrıntılı bilgi edinmek mümkün. Van yaylalarının Urartulardan bu yana varlığını sürdürmüş Nordus koyun ve keçisinin, Sakız koyununun, ithal ırk koyunların arasında yozlaşıp yok olmaması için destek gerekiyor. Karaburun ve Çeşme'nin kopanisti, Trabzon'un ve Kars'ın olağanüstü gravyer peynirlerinin, gruyer, blue cheese gibi ithal peynirlerin karşısında ayakta kalması, üreticilerinin ürünlerini bize tanıtmalarına, bizlerin de onlara gereken ilgiyi göstermemize bağlı. Yerel meyve ve sebzelerin hibrid tohumlardan bir kerelik üretilen yabancı isimli rakiplerinin karşısında tarihe karışmalarını önlemek istiyorsak, üretici ve tüketici olarak bu gidişe karşı çıkanlarla işbirliği yapmamız gerekiyor. 150 ülkenin katıldığı 'Terra Madre 2008' bu amaca yönelik eşsiz bir platform...
Yayın tarihi: 28 Ekim 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/28/pz/haber,413D38B61A2D4F5BB619D3CCCE91666D.html
Tüm hakları saklıdır.