Padişah III. Selim'in resmini yapan hattat Mustafa Rakım (1758-1825), Sikke-i Hümayun ressamı olarak, padişahın tuğrasına da adını yazmıştır. İzmir kadılığıyla Edirne, Haremeyn, İstanbul ve Anadolu kazaskerliği görevlerinde de bulunan Rakım Efendi, İstanbul'da bazı cami ve tarihi eserlerdeki yazılarıyla celis, sülus ve tuğrada yeni bir biçim yaratmıştır. Zaha Hadid, 1950 Bağdat doğumlu çağdaş bir mimar. 1979 yılından beri kendi bürosu var. Londra'da yaşıyor. Bu iki sanatçının birbirleriyle bir tanışıklığı olabilir mi? Yan yana gelebilirler mi? Sanat söz konusu ise neden olmasın? Bu birlikteliğin kapı aralığı yapıtlarıdır ve tanışmalarının serüveninin çıkış noktası da yapıtlarının buluşma kavşağıdır çünkü... Duvara uzunlamasına asılmış Mustafa Rakım'ın, Nüzhetiye Camisi için yaptığı hat çalışmasının hemen altında dünyaca ünlü çağdaş mimar Zaha Hadid'in Tokyo Kiraz Festivali için yaptığı, kiraz çiçeklerini simgeleyen iki enstalasyonun birlikte durması bu yüzdendir işte... Yalnız Rakım Efendi ile Zaha Hadid mi? Hans Arp, Joseph Beuys, Paul Klee, Wassily Kandinsky, Adolf Hölzel, Sylvie Fleury, Frances Stark, Karin Sander, Tony Cragg gibi çağdaş sanatçılarla Şeyh Hamdullah, Hafız Osman, Derviş Ali, İsmail Zühdi, Yedikuleli Seyyid Abdullah, Eğrikapılı Mehmed Rasim, Kadıasker Mustafa İzzet ve Sami Efendi gibi Osmanlı hat ustaları, 'Habersiz Buluşma' başlığı altında sanatsal yaratıları aracılığıyla birbirleriyle 'yeniden' tanışıyor; hatta birbirlerinin içine geçip bir bütün oluşturuyorlar. Bu oluşumun ana mekanı da Sakıp Sabancı Müzesi... 'Habersiz Buluşma' sergisini birlikte gezdiğimiz Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Nazan Ölçer İstanbul Bienali'ni de bir 'buluşma' olarak niteleyerek, "Bienalde çok da fazla tanımadığımız ulusal ve uluslararası çağdaş sanat yapıtları ve sanatçılarıyla buluşuyoruz. Biz de Doğu ile Batı'yı buluşturarak, geçmişin yapıtlarıyla günümüzün sanatı arasındaki benzerlikleri ortaya koyarak bu buluşmaya farklı bir zenginlik katıyoruz," diyordu. Çağdaş sanatla Osmanlı sanatını yan yana getirerek aslında çok farklı olduğu düşünülen iki kavramın ne kadar da birbirine yakın olduğunu anlatan Ölçer, 'Habersiz Buluşma'nın da tıpkı adından da anlaşıldığı gibi birbirinden habersiz ayrı renk ve biçimleri kullanan sanatçıları tanıştırdığının, onların sürpriz buluşmalarıyla sanatseverleri şaşırttığının altını çiziyordu. Bu buluşmanın öteki tarafı Deutsche Bank'ın Sanat Bölümü Başkanı Ariane Grigoteit de sergi kataloğunda görüşlerini şöyle açıklıyor: "Habersiz Buluşma, yapıtların öngörülmemiş yönlerini gün ışığına çıkaran karşılaşmalara dairdir. Sonuç, Doğu ile Batı arasındaki esin veren bir alışverişte 50'yi aşkın sanatçının yan yana getirilmesidir. Sergiyi gezenler, Doğu ile Batı'nın büyüleyici biçimlerde karşılaşmasını - farklı kültür dünyaları arasında, sanat tarihinin şaşırtıcı etkileşimini, paralelliklerini ve zıtlıklarını- görecekler." Habersiz buluştular, ama birbirlerini yüzyıllardır tanıyorlar. Sizin de bu 'Habersiz Buluşma'ya tanıklık etmeniz için 1 Kasım'a kadar zamanınız var.
Yayın tarihi: 27 Ekim 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/27/ct/durbas.html
Tüm hakları saklıdır.