BANA göre güldürü dizilerinin tutmamasının en büyük nedeni, memlekette "sit-com yazacak" kalem sayısının nadir olmasıdır. Bu nedenle özgün yapımlar tutunamayınca, yapımcılar çareyi yabancı güldürü dizilerini "devşirmekte" bulurlar. Onların da pek çoğu "kan uyuşmazlığı" nedeniyle mundar olur... Star'ın yeni dizisi "Sevgili Dünürüm" ü izlerken "oh be" dedim. Aylar sonra nihayet, gülümseten değil, "güldüren" bir dizi bulmuştum. Bir kere Haluk Bilginer ve Sumru Yavrucuk adeta televizyon sitcom'ları için yaratılmış. İki usta tiyatrocu, mesleki birikimlerini televizyona uyarlamak konusunda son derece başarılılar. Tiyatro, sinema ve dizi oyunculuğu arasındaki "farkı" çok iyi özümsemişler. Bu nedenle oyunculukları bir dizinin "tutması" için iyi bir "maya" oluşturuyor. Bu mükemmel karışıma Nevra Serezli'nin katkısı da eklenince dizinin hamuru tam "kulak memesi" kıvamına gelivermiş. Ama başta Rojda Demirer olmak üzere dizinin genç oyuncularının da hakkını yemeyelim. Malum, en büyük depremler birbirini iten, büyük yer plakalarının sürtünmesinden doğar. En güçlü komediler de "zıt yaşam biçimlerinin" sürtüşmesinden... "Sevgili Dünürüm" farklı yaşam biçimine sahip aileler arasındaki durum komedisini harika diyaloglar ve beyin kıvrımlarında dolaşmayı becerebilen usta işi esprilerle ekrana taşımayı başarmış. Her ne kadar toplumsal yönü ağır basan espriler daha çok A/B sosyal statü sınıfındaki izleyicileri hedef alıyormuş gibi görünse de, ben bu diziden umutluyum. Emeği geçen herkesin eline, koluna, kalemine, yüreğine sağlık...
Yayın tarihi: 26 Ekim 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/26/gny/haber,CDA4ACC192734A7FBFD3716273C1580D.html
Tüm hakları saklıdır.