kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Ekim 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Süryaniler Hıristiyanlığı kavim olarak benimseyen ilk halk. O yüzden kutsal kitapları ve el yazmaları özenle korunuyor.

Çöplükten bir dil çıktı

MÜJGÂN HALİS
Bir Süryani TRT'ye mektup yazdı, Hasret Rüzgarı şarkısının çalınmasını istedi. Çöpe atılan mektup kendisini bir belgesel yönetmeninin masasında buldu. Süryani kültürüyle bu vesileyle tanışan Hakan Aytekin bu dostluğu bir kitap ve iki filmle taçlandırdı..
Her şey çöpe atılan bir mektupla başladı. 12 Kasım 1992'de Hollanda'nın Aalten kentinden TRT Int'in İstekleriniz programına gönderilen mektup, yurt özlemiyle dolup taşıyordu. İstediği tek bir şey vardı, Orhan Gencebay'ın Hasret Rüzgarı adlı şarkısı. Mardin'in Harapmişki köyünden başladığı yaşamını gurbette sürdürmek zorunda kalan bu satırların sahibi İsa Bakır'dı, mektubunda itiraf edemese de Süryani'ydi. Şarkıyı sadece kendisi için değil, uzun uzun saydığı akrabaları, soydaşları için de istiyordu. Programın yapımcıları bu isteği yerine getirdi mi bilinmez ama, mektup TRT'nin çöplüğünü boyladı. O sırada oradan geçen İrfan Eroğlu dönüp mektuplara bakmasa, birkaçını cebine atıp arkadaşı Hakan Aytekin'e vermese bu haber hiç yazılmayacaktı. Doğduğu topraklardan çok uzaklardaki İsa Bakır'ın mektubu Aytekin'e yazılmamıştı, ama onun duygu dünyasına yakalandı ve oturup zarfın üstündeki adrese bir yanıt yazdı. Mektubunu yıllarca sakladığını, ondan çok etkilendiğini anlattı ve ekledi: "Ben bir belgesel film yönetmeniyim. Yaklaşık iki-üç ay önce mekleketiniz olan Turabdin'deydim. Süryaniler konusunda bir belgesel hazırladım. Umarım seyretmişsinizdir." Bir ay bekledi, ne bir cevap vardı, ne de ses. Adresin değiştiğini ya da İsa Bakır'ın artık hayatta olmadığını düşünürken, İsa Bakır'ın yeni adresine ulaştı ve ona yeni bir mektup yazdı. Cevap tam bir yıl sonra geldi, "Mesihte kardeşimsin," diyordu. Mektuplaşmalar yıllarca sürdü, Aytekin ve Bakır bir gün İstanbul'da buluştular.

MEKTUPTAN KİTABA
Maltepe Üniversitesi İletişim Fakütesi'nde öğretim görevlisi de olan Hakan Aytekin bir çöpte tanıştığı Süryani kültüründen o kadar etkilendi ki, önce 2001'te Türkiye'de Süryani kültürüyle ilk belgesellerden biri olan Işık Sesini Arıyor'u çekti. Sonra mektuplaşmalarını üç dilli - Süryanice, Türkçe, İngilizcebir kitaba dönüştürdü, adını da Hasret Rüzgarı koydu. Ardından bir ilke daha imza atmak istedi, çünkü Süryanicenin ne kadar büyük risk altında olduğunu görmüştü: "Süryanice'de yazı dili geleneği var. Ben hem bunu anlatan, hem dilin korunmasına vurgu yapan bir belgesel yapmaya karar verdim. Yarına Bir Harf böyle doğdu." Süryanice yazı dilinin son temsilcilerinden biri olan Midyat'ın Bakıysan köyünden Süryani dili ve yazısıyla ilgili olan Papaz Gabriel Aktaş'ın bu proje için çok sinematografik bir malzeme olduğunu anlatıyor. Bir yandan papazlık yaparken bir yandan da küçük dua kitaplarını kopyalayarak sürdürdüğü bu hobisini 2000 yılında geliştirmeye karar vermiş. Süryanilikte çok önemli olan dört büyük dua kitabını el yazısıyla beş senede çoğaltmış. Hakan Aytekin ve ekibi 2006'nın aralık ayında başlamışlar film için çalışmayı ve 10 ayda tamamlamışlar. Süryanice yazma dilini anlatan bir filme en yakışan dilin de Süryanice olduğuna karar vermişler. Türkiye'de yaşayan 15 bine yakın Süryaninin sadece yüzde 1'nin kendi dilinde okuma yazma bildiğini anlatan Aytekin, bu olanağa da sadece din eğitimi alanların sahip olabildiğini hatırlatıyor: "Filmin ikili bir yapısı var. Bir tarafta el yazmacılığı geleneğini sürdüren Papaz Gabriel Aktaş'ın yaşam döngüsü, bir yandan Süryanicenin doğuşundan bugüne kadar ki geldiği süreç."

DOĞUMDAN ÖLÜME...
Bütün bunlar olurken filmde doğumla ölüm arasında bir süreç de yaşanıyor. Çünkü film bir vaftizle başlıyor bir Süryaninin ölümüyle noktalanıyor ve bu yolculuğa Süryanicedeki 22 harf de katılıyor. Film 22 bölüm halinde o harflerin arasında öyküleri bir araya getiriyor. Süryanilerin çok Anadolulu, çok Mezopotamyalı bir halk olduğunu söyleyen Aytekin, bütün kültürlere eşit mesafede olduğunu, ancak yok olmak üzere olan kültürlere karşı pozitif ayırımcılık yapılması gerektiğine inanıyor. Filmini önce belki de çöplükten yola çıkarak önce TRT'de yayınlatmak istiyor Aytekin, olmazsa diğer ulusal kanalları deneyecek. Yurtdışında yayın yapan Süryani kanalları da ardından gelecek. Ama tabii festivaller, yarışmalar, özel gösterimler de planları arasında. Yarına Bir Harf'in yapımcılığını Sosyal Demokrasi Vakfı yapmış, görüntü yönetmenliğini Turhan Yavuz, müziklerini Gabriel Aydın, Türkçe ve Süryanice çevirileri Ferit Altınsu.
Haberin fotoğrafları