kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Ekim 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Kendine çok acımasız davrandığını söyleyen Atasever, "Her bölümde eksik buluyorum oyunculuğumu. Kendi kendimi yiyorum," diyor.

'Aşka inanmıyorum dediğimde, saçmalamışım'

İlknur K. AKMAN
30.09.2007
İlk filmiyle Altın Portakal aldı, herkes onu 'küçük haşarı kız' olarak bildi. Bıçak Sırtı'ndaki rolüyle mesleğinde yeni bir sınav veren Vildan Atasever'le, korkularını ve hayallerini konuştuk..
Dışarıdan çok daha korkusuz ve iddialı görünmesine rağmen, ürkek hali şaşırttı beni. Yanlış yapmaktan öylesine korkuyor ki... Konuşurken ara ara "İnsanız, hatalar hepimiz için," diyor ve bunu söylerken bile gözlerinize bakıp onay bekliyor sizden. Vildan Atasever'i hangi hatası ya da yanlışı korkutmuş bilmiyorum ama, aslında korkmasına hiç gerek yok. Çünkü ne yaparsa yapsın, onu tanıyanlar iyi niyetinden ve temiz kalbinden şüpheye düşmez. Bu arada, her ne kadar 'inşallah maşallah,' dese de kesin âşık... Kime mi? Yakında hep birlikte görürüz!

- Sizinle ilgili şöyle bir izlenimim var benim, sanki bir gün her şeyi bırakıp gidebilirmişsiniz diye hissediyorum... Bugüne kadar hep iyi projelerde yer aldınız ama bunların bir yandan da sizin için çok da önemi yokmuş gibi....
- Gelecekte neler olur, hayat bana neler getirir bilemiyorum... Kimbilir belki bir gün gidebilirim buralardan ama ben bu mesleğe asla bırakmak için başlamadım. Altı yaşında anneme ve ablama "Ben oyuncu olacağım," derken de çok ciddiydim, hâlâ da öyleyim. Oyuncu olmak, başarılı işlerde yer almak gerçekten çok istediğim bir şey ve ben bu şansı yakalamış durumdayım. O yüzden bu noktadan sonra bırakıp gitmek 'pes etmek' anlamına gelir, ki bunu da yapmam. Mesleğimle ilgili hayallerim ve umutlarım var daha.

'YANLIŞ KARARLARIM OLMUŞTUR'
- Böyle aklına eseni yapan, deli dolu bir tarafınız da var ama öyle değil mi?
- Canlandırdığım roller ve yaşadıklarım yüzünden öyle algılanıyor olabilir. Tabii ki hepimizin vardır öyle tarafları ama öyle çok da deli dolu değilimdir.

- Altı yaşında oyuncu olmaya karar vermişsiniz. Hayatta aldığınız her karardan bu kadar emin misiniz?
- Emin olduğunuzu zannedip yanıldığınız da oluyor hayatta. Gençliğin verdiği o heyecan ve acelecilikle yanlış kararlarım olmuştur. Ama büyüdükçe düşünmeyi, sabretmeyi ve durmayı öğreniyor insan. Hem artık sorumlukları ve hayatta bir duruşu olan biriyim. Gencim, daha 26 yaşındayım ama bir kadınım sonuçta...

- Ne zaman "Artık daha dikkatli olmalıyım," dediniz, Altın Portakal ödülünü aldıktan sonra mı?
- Hayır, ödül almak benim hayatımı hiç değiştirmedi ama sorumluluklarım tabii ki arttı. Ben büyüdükçe, yeni yeni projelerde rol aldıkça farkına varıyorum birçok şeyin. Daha farklı görmeye, daha farklı bakmaya, daha farklı yaşamaya başlıyor insan her şeyi zamanla. Düşünsenize, ben İki Genç Kız da oynarken 21 yaşındaydım daha... Ödüllü olduğum için mükemmel değilim ama hep daha iyi olmak için çalışıyorum.

'İYİ PROJE BEKLİYORUM'
- Peki bu başarılı gidişatın ne kadarı şans, ne kadarı yetenek?
- Bugüne kadar çok değerli yönetmenlerle ve oyuncularla çalışmış olmam tabii ki şans. Ama bunun devamlılığını yeteneğimle sağladığımı düşünüyorum..

- Hep iyi isimleri ve projeleri mi bekliyorsunuz, yoksa bu yıl herhangi başka bir diziden teklif gelse kabul eder miydiniz?
- Etmezdim çünkü ben hep iyi olanı bekliyorum. Dedim ya, artık beklemeyi öğrendim. Kader'den sonra hiçbir sinema projesini kabul etmeme nedenim de bu. Bir önceki performansımın üzerine çıkabileceğim, beni çok daha zorlayacak bir iş olmalı bundan sonra yer alacağım sinema projesi. Hatta öyle ki, hiç yapamayacakmışım, başaramayacakmışım gibi görünecek ama ben onun üstesinden geleceğim... İşte bu hayattaki en büyük zevk benim için. Parayı telaffuz etmek bile istemiyorum çünkü benim için çok ikinci ve üçüncü planda.
Haberin fotoğrafları