kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 12 Ekim 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Bade!..

BU Bade, o bade değil.. Hani Ziya Paşa'nın "İç bade güzel sev, varsa akl u şuurun/ Dünya var imiş, ya ki yok imiş ne umurun" dediği değil.. Mahsun'un Badesi.. Ya da Mahsun'un eskisi..
Ayrıldılar ya.. Mahsun şimdi bir klasik çellistle beraber ya..
Badecik çıkmış, "Ben Batılı bir kızım. Mahsun beni Doğulu yapmıştı" demiş, arkasından..
Nasıl yapmış Mahsun bunu..
Efendim Batılılar aperatifi bile ayrı çatal bıçakla yerken, Doğulular balıkta bile bıçak değiştirmez, balık bıçağı bilmezlermiş.
Efendim Bade lahmacunu çatal bıçakla yerken, Mahsun elle yemeyi öğretmiş. Miş miş..
Güldüm okurken.. Sonradan görme Batılı böyle olunuyor demek.
Batı aperatifi çatal bıçakla yemez. Çünkü Batı'da aperatif yemekten önce içilen iştah açıcı içkidir. Yenene, ordövr derler. Aperatif uydurması, bizim sonradan (ama eksik) görmelerin.
Balığı balık bıçağıyla değil, klasik bıçakla servis etmek, Avrupa'da en eski, en köklü restoranların gururla devam ettirdikleri lükstür. Çünkü balık bıçağı 20'nci yüzyıl icadıdır. Sofraya 19'uncu yüzyıldan kalma klasik gümüş takımlarını koyan bu en pahalı, en sosyetik restoranlar "Biz bu servisi açarken balık bıçağı daha icat edilmemişti" havası atarlar hatta..
Elle yemek Doğululuk değildir. Batılı elle yenecek şeyleri elle yer.. Kuşkonmazı mesela.. Kuzu pirzolayı mesela..
Lahmacunu bilse onu da elle yer. Çünkü lahmacunda çatal bıçak, lezzeti yok eden bir sonradan görmelik, Mösyö Jourdainvari bir kibarlık budalalığıdır.
Mahsun!..
Sen Sevgililerini "Doğulu" yapmaya devam et!..