Önceki gün, Türkiye Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın iftarı vardı.
Hüzün ve hoşgörünün iç içe geçtiği bu gecede, iki şey herkesi etkiledi.
Biri, 8-9 yaşlarındaki bir genç kızın, Anadolu'dan dünyaya ulaştırdığı mesaj.
Diğeri ise çok değil, 13 yıllık kısa tarihinde
Türkiye Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın yaptıkları...
Önce Ankara Özel Yamanlar Özyurt İlköğretim Okulu'nda okuyan genç bir kızın Mevlana Yılı nedeniyle hazırladığı sunumda dile getirdiği mesaja değinelim.
Genç kız, sahnede titrek sesiyle şöyle diyordu:
"Büyüklerin yarattığı dünyadan kan ve gözyaşı eksik olmuyor. Size bir fotoğraf göstereceğim..." Ekrana yansıyan bildiğimiz
"aşure" fotoğrafıydı. Ama asıl ilginç olan aşure üzerinden genç kızımız
Yağmur Turan'ın anlattıklarıydı. Ona göre aşure iyi bir bileşendi. Her madde hem kendi tadını koruyor, hem de yeni ve ortak bir tat yaratıyordu.
Yağmur Turan şöyle diyordu:
"Biz de bunu başarabiliriz. Hem farklılıklarımızı koruyup, hem de barış içinde bir arada yaşayabiliriz." İkinci etkileyici sahne ise vakfın kısa tarihi izlenirken yaşandı.
Kimler gelmiş kimler geçmiş... Dinler arası diyalogdan aydınlar arası buluşmaya, gerçekten o kısa tarihi içinde çok şey yapılmış... Ve belki de en önemlisi bir kavram olarak hayatımıza
"barış ve hoşgörü" girmiş...
Aşure tadında bir dünya dileğiyle...
Yayın tarihi: 11 Ekim 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/10/11//haber,1488DA36F78B4B749F8B9CA768FF3A70.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.