kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 30 Eylül 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
MAHMUT ÖVÜR

Solda kim ne yapıyor?

Sol yine hareketlendi...
Partiler veya gruplar sürekli bir araya geliyor ve "Ne olacak bu solun hali?" toplantıları yapıyor...
Şu sıralarda bile birkaç alanda farklı arayışlar sürüyor.
Son dönemin en ses getiren çıkışı hiç kuşkusuz CHP içindeki Prof. Dr. Haluk Koç ve arkadaşlarınınki oldu.
Bu grup başkalarıyla bir araya gelir mi henüz belli değil. Nasıl bir yol haritası izleyeceklerini ise önümüzdeki günlerde açıklayacaklar...
Ancak bu harekete, parti içinden ve dışından ilginç isimlerin katılacağı konuşuluyor. En az 20 milletvekilinin içinde yer alacağı hesaplanan harekete, dışarıdan ünlü sanatçı Zülfü Livaneli gibi isimlerin de destek verdiği söyleniyor.
CHP içindeki bu çıkış, zaten arayış içinde olan diğer sosyal demokrat grupları daha da hareketlendirdi.
Peki, kim ne yapıyor?
SHP:
Murat Karayalçın ve arkadaşları ne cazibe merkezi olabildiler ne de "dükkânı" kapadılar. "SHP ile yola devam" diyorlar. En son 500 kişinin katıldığı "Küçük Kurultay" da tüm solun SHP'ye katılması için çağrı yapıldı.
Ancak genel başkanın konuşması bittikten sonra salonun yarısının boşalması hiç kimseyi şaşırtmadı.
SHP cephesinde yeni bir şey var mı?
Ne kadar yeni sayılır bilinmez ama 68 kuşağının ilginç ismi, Sarp Kuray adının kulislerde konuşulması bir hayli şaşırtıcı.
Bir ara solcu, ülkücü ve Kürtçüleri buluşturan projede adı geçmiş sonra da kayıplara karışmıştı.
Acaba Sarp Kuray, "Kuvayi Milliye" ruhunu bu kez SHP'de mi canlandıracak?

10 Aralık Hareketi :
Harekete halen Prof. Dr. Bülent Şenatalar ve DİSK Başkanı Süleyman Çelebi öncülük ediyor.
Onların da içinde yer aldığı grup geçtiğimiz günlerde Bolu Abant'ta bir araya geldi. Eski toplantıları 500 kişiyle açılan 10 Aralıkçılar, bu kez ne yazık ki sadece 54 kişiydiler.
Solun gediklisi Altan Öymen ve Erol Tuncer'in de katılımı bu toplantıyı ne kadar farklı kılar bilinmez ama bilinen bir şey var; 10 Aralık cephesinde de yeni bir şey yok.
Hâlâ "siyasallaşmak lazım" sözü etrafında dönen bir özlem var, o
kadar.

Sosyal Demokrat Çevre:
Ercan Karakaş, Seyfi Oktay ve Hurşit Güneş'in başını çektiği grubun içinde hem medya hem de iş dünyasının bilinen isimleri var. Son zamanlarda en çok, "Artık bir sosyal demokrat parti kurulmalı"
fikri bu grup tarafından seslendirildi.
Tabii bu arada birileri çıkıp kurmazsa...
Seçim sonrası bütün solu hiçbir şart öne sürmeden bir araya çağırdılar. Eğer bu çağrılarına bir cevap alamazlarsa belki o zaman yıllardır kurulamayan partiyi kurabilirler.
Sürprizleri de, sosyal demokrat bir partiye iş dünyasından genç bir ismin genel başkan olması...

Orta Kuşak Sosyal Demokratlar:
Aslında "Hikmet Abi ve çevresi" de denebilir. Celal Doğan, Hikmet Çetin ve Mehmet Moğultay'ın içinde bulunduğu bir anlamda "Ağır Ağabeyler" den oluşan sosyal demokrat kesim.
Üçü de hem CHP'deki iç gelişmeleri, hem de CHP dışı solu yakından izliyor. Önce Sarıgül'ü destekleyip sonra mesafeli davranan grup şimdi yeni bir parti kurma peşinde.
Ancak yine de kafaları karışık.
Çünkü hala "Hikmet Abi Formülü" sıcaklığını koruyor. Şimdi kulislerde gizli gizli 21 Ekim'de Cumhurbaşkanlığı referandumundan sonra kimin cumhurbaşkanı adayı olacağı konuşuluyor.
Yani, Hikmet Abi Cumhurbaşkanı adayı olursa?
Merkez sol, tabii var olan merkez sağ, hatta ara renkler Hikmet ağabeyi desteklerse farklı bir sonuç çıkmaz mı?
Gördüğünüz gibi sol hala iktidara kavuşacak bir yol bulamadı.
Solun iktidar aşkı, tıpkı MFÖ'nün Ali Desiderosu'nun aşkına döndü: "Teoride desen zehir gibi,
Pratik dersen sallanmakta...
Bazen ben hümanistim diyor,
Bazen rasyonalist oluyor..."
Ama iktidar olamıyor...