kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Eylül 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
NAZLI ILICAK

Yaşar Kemal'e kıydılar

Bir zamanlar Türkiye'de "öztürkçe" etrafında kıyamet koparıyorduk. "Yaşayan Türkçemiz", ideolojik saldırılar sonucunda zaafa uğruyor, kelime düşmanlığı yüzünden yüzyıllar boyu kullandığımız tabirlerden zorla vazgeçmemiz isteniyordu. Bu dayatma, 12 Eylül darbesi ile son buldu. Bana göre, Kenan Evren'in yaptığı iki olumlu icraattan biri, 27 Mayıs'ı bayram olmaktan çıkartmak; ikincisi, kafasına göre takılan ve " kelime uydurma merkezi "ne dönüşen Türk Dil Kurumu'nu dışlayıp, yenisinin oluşmasına imkân vermekti. Güzel Türkçemizin üzerinde yapılan zorlamalar artık ortadan kalktı. 26 Eylül'de, Türk Dil Bayramı'nı kutladık. Bu vesileyle, geçmişte yaşadıklarımızı hatırladım. O zaman da, Türkçe üzerindeki dayatmalar, Atatürk'ün arkasına saklanarak gerçekleştiriliyordu. Oysa Atatürk, kendisine ait metinlerin de ortaya koyduğu gibi, önce, Farsça ve Arapça kökünden gelen kelimelerin yerine yenilerinin uydurulmasına imkan vermiş ama, daha sonra bunun çıkmaz bir yol olduğunu anlayarak, "Güneş Dil Teorisi" ni kullanmak suretiyle, yaşayan Türkçe'ye geri dönmüştü. Güneş Dil Teorisi ile, bizim Arapça veyahut Farsça kökünden geldiğini ileri sürdüğümüz kelimelerin, hepsinin aslının öztürkçe olduğu kabul edilmiş, böylece, eskileri bırakıp yeni kelimeler üretmeye lüzum kalmadığı " ilmen" (!) ispat edilmişti.
Atatürk, yanlıştan geri dönmüş ama, onun adına hareket ettiğini söyleyenler, bir türlü Türkçe'nin yakasını bırakmayarak canım kelimelere kıymışlardır.
Çok şükür, bu hastalık son buldu. Artık uydurukçaya prim verilmiyor. Türkçemize yerleşenler yerleşti; yenileri üretilmiyor. Ama gene de, uyanık davranmalıyız. Baksanıza, ünlü yazar Yaşar Kemal'den habersiz, onun "Teneke" isimli eserindeki bazı kelimeleri ve cümleleri değiştirmişler. Meselâ, Yaşar Kemal, "Döner tekrar hürmetlice" diye yazmış, yayınevi son baskılarda "Döner yeniden saygılıca" ya çevirmiş. Yaşar Kemal'in "Onu takip ederdi"; "İlk defa"; "Kasabaya tayini"; "Bağırtısı devam edip gidiyordu" gibi cümleleri, "Onu izlerdi"; "İlk kez"; "Kasabaya atanması"; "bağırtısı sürüp gidiyordu" diye "tercüme" (!) edilmiş.
Bugün de, gene ideolojik yaklaşımlar yüzünden, başka konular etrafında kıyamet kopuyor.