İstanbul Bienali'nin küratörü, sanat uzmanı
Hou Hanru'nun katalogda yer alan cümleleri, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof.
Nazan Erkmen ve öğretim üyeleri tarafından '
şiddetle' kınandı.
Ne diyordu Hanru? Özetle şöyle:
"Türkiye, Batılı olmayan ilk modern cumhuriyetlerden ve gelişen dünyanın kilit oyuncularından biridir. Ancak, tepeden inmeci ve zaman zaman askerler tarafından dayatılan, gayri demokratik
Kemalist modernleşme modeli, çeşitli sorunlara, çelişkilere, ikilemlere yol açmıştır."
Devam ediyor Hanru:
"Buna karşılık, popülist siyasi ve dini güçler, toplumsal talepleri yeniden oluşturmayı, yönlendirmeyi ve bu talepleri kendi çıkarları yönüne çevirmeyi başardı."
İşte kınanan bu laflar.
Peki yanlış mı Hanru'nun söyledikleri? Tam da böyle olmadı mı?
Gidin üniversitelere; tarih, sosyoloji ve siyaset bilimi derslerini dinleyin: Bütün bunlar anlatılır, analiz edilir ve tartışılır.
Cumhuriyetin çağdaşlaşma projesinin
Jakobenliğini, en hararetli savunucusunun ordu olduğunu, tek parti dönemine demokrasi denemeyeceğini
Kemalistler de söylemiyor mu?
Fark şurada: Kemalistler o döneme "
olduğu gibi " sahip çıkıyor, '
biz' ise birçok uygulamayı eleştiriyoruz.
Peki söylenenlerin gerçek olduğunu bilmelerine... Ve ayrıca (
normal şartlarda ) sanatın
özgür olmasını savunmalarına rağmen... Prof. Erkmen ve meslektaşları, Hanru'yu niye şiddetle kınıyor?
Efendim, ben bu "
reflekse " bizzat şahit olmuştum. Sebebini sorduğumda hocalar, tabii özel sohbetlerde itiraf etti:
Bulundukları ortamda Atatürk dönemi, Kemalizm, inkılaplar filan eleştirilir de... Onlar da itiraz etmezse... Haklarında soruşturma açılmasından korkuyorlar:
"
Katıldığın sempozyumda Atatürk eleştirilmiş ama sen sessiz kalmışsın... Hesap ver bakalım! "
Hocaların, özellikle de
bölüm başkanı,
dekan ve
rektör gibi yöneticilerin bu
tehlikeye karşı önceden hazırlayıp
ezberledikleri bir paragraflık karşılıkları vardır.
Eleştirileri duydukları anda, söz alarak... "
Atatürk,
aydınlanma,
çağdaş medeniyetler,
Türk ulusu " gibi kavramların bolca geçtiği o paragrafı
bir solukta okurlar... Ve tehlikeyi savuşturmanın iç huzuruyla konuşmaları dinlemeye devam ederler.
Velhasıl: '
Kınama' olayı, yukarıda anlattığım
prosedürün uygulanmasından ibaret olduğu için, Prof. Erkmen ve arkadaşlarını ciddiye almak gerekmiyor.
Ama uluslararası sanat camiası hak ettikleri notu verdi; o da ayrı konu.
Bugünkü Tüm Yazıları
Kemalist savunma refleksi
Yayın tarihi: 28 Eylül 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/28//haber,A7EDB3278EFC4CB3A46F4FF7A4A231B2.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.