Emekli albay Sarızeybek kitabında, askerlerin PKK kıyafeti giyerek dolaştığını belirtiyor.
'Mücadele ederken çılgınlık yaptık...'
Tutkun AKBAŞ/HABER MERKEZİ
Emekli albay Sarızeybek, görev yaptığı dönemde Şemdinli'de "halkı korumak" için sık sık çatışma havası yarattıklarını yazdı..
2005 yılında jandarma albay rütbesinden emekli olan ve daha önce "jandarmadaki telekulak" olayını deşifre eden Erdal Sarızeybek, son kitabı "İhaneti Gördüm"de yeni askeri sırları açıkladı. PKK terörünün perde arkasını anlattığı kitabında Sarızeybek, 1992'de Şemdinli'de "halkı korumak" gerekçesiyle nasıl çatışma havası yarattıklarını ayrıntılarıyla anlattı. Şemdinli'nin üzerinde 120 mm.'lik havan aydınlatma mermisini ilçe merkezi üzerine atma kararı verdiği açıklayan Sarızeybek, önceden belirlenmiş hedeflere de makineli tüfeklerle ateş açtıklarını ifade etti. Kitabında yaptıklarını "terörle mücadele adına bazı çılgınlıklarımız" diye nitelendiren Sarızeybek, yaşanan bu olayı şöyle anlattı:
'ROKETLE ATEŞ AÇTIK'
"Planım şuydu: İki üç gecede bir, 120 mm'lik havan aydınlatma mermisini ilçe merkezi üzerine atacaktım. Sonra, önceden belirlenmiş hedeflerin üzerine makineli tüfekle ateş açacak, sonra da roketleri ateşleyip, şehir üzerinde tam bir çatışma havası yaratacaktık. Ertesi sabah halkı, şehir meydanında toplayıp, muhtemel bir çatışmada şehrin ve halkın ne denli zarar görebileceğini, bu nedenle teröristlerin şehre girmesine izin vermemeleri gerektiğini anlatacaktık. Dediğimiz gibi de yaptık. Haftada en az bir kez bu uygulama Şemdinli'de yapılır oldu, hem de uzunca bir süre. Belki delilik diyeceksiniz ama sonuç aldık ve halkın zarar görmesini engelledik, gerisi önemli değil." Emekli albay Erdal Sarızeybek, askerlerden "sakallı" timler kurduklarını ve PKK kıyafetleri giydirerek yollara çıkardıklarını da anlattı. Sarızeybek kitabında bu konuyu, "Ülke yanıyordu, gün geçmiyordu ki eylem olmasın. Bir ara çaresiz hale düştüğümüzü itiraf edebilirim. Neler yapmadık ki, askerlerden sakallı timler kurduk, bu timlere PKK kıyafeti giydirdik, yol güzergahlarına geceden çıkarıp emniyet almaya çalıştık. Bir konvoy emniyeti için, yüzlerce askeri geceden yürütüp kritik yerlerde emniyet almaya çalıştık" şeklinde gündeme getirdi. JİTEM'in kurucularından ve 1993 yılında faili meçhul biçimde öldürülen emekli binbaşı Cem Ersever ile ilgili de bazı bilgiler veren Sarızeybek, Ersever'in "çok konuştuğu" için öldürüldüğünü ima etti. Özellikle jandarma genel karargahında Ersever'in çok konuşmasından rahatsızlık duyulduğunu öne süren Sarızeybek, konuyla ilgili kitabında şunlara yer verdi:
CEM ERSEVER ÖLDÜRÜLDÜ
"Cem Ersever'in teşhislerinin ne denli doğru olduğunu biliyorum, zira tanığı benim. Ama ne oldu, Cem Ersever doğruları söyledi de ne oldu? Hiç. Öldürüldü. 93'lerde söylemişti Cem Ersever ama dinleyen olmamıştı. Şikayeti de buydu zaten. 'Bizi dinlemiyorlar' diyordu öldürülmeden önce. Yöneticiler ise onun için, 'çok konuşuyor' diyorlardı, onu dinlemeden ve de anlamadan. Anladığımız şu ki, onu susturdular. Kim? Konuştuğu zaman zarar görecek insanlar. Katil ya da katiller sizce kim olabilir? Terörü ranta çevirenler." Türkiye'de istihbarat kurumlarının faaliyetlerine ilişkin de ilginç iddialarda bulunan Sarızeybek, Türkiye'nin batı bölgesinde MİT, jandarma, emniyet ve Genelkurmay Bakanlığı'nın istihbarat birimlerinin uyuşturucu kullanan, kumarbaz, fuhuş yapan ve yaptıranları, karanlık işlerle uğraşan herkesi istihbarat elemanı olarak kullandıklarını iddia eti. PKK'nın çok özel arşivlerinin bulunduğunu ve bunların peşine düşülmediğini kaydeden Sarızeybek, PKK'nın bu arşivlerinin halen Suriye'de bulunduğu da ileri sürdü.
Yayın tarihi: 25 Eylül 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/25//haber,27CC9FFE5EDD4D6A955B23F0E3B0D57A.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.