'Bulguru ilk defa tadanlar var hedef lüks restoranlara girmek'

Karaman, ülkenin bulgur üretiminin yaklaşık yüzde 20'sini karşılıyor. Kentte bulgur evlerde yapılıp tüketilen bir ürün iken, ticari bir ürün haline gelişi 1930'lu yıllarda askeriyenin bulgur ihtiyacını karşılamak için ihale açmasına dayanıyor. Gerek askeriyenin talebi, gerekse başka şehirlerdeki eş dosta gönderilen bulgurlara olan talep pazar yaratınca, sert buğdayın kırılıp bulgur haline getirildiği Ağa Değirmeni'nin çevresinde imalathaneler de oluşmaya başlar. Bunlardan biri de Ziya Duru tarafından 1935 yılında kurulan Duru Bulgur'dur. Yılda 500-600 ton buğday işleyen ve bulguru çuvalla satan imalathane, teknolojiye yapılan yatırımlarla bugün alanında dev bir fabrikaya dönüştü. Avrupa ülkelerine giden Türk işçilerinin talebini karşılamak için başlayan bulgur ihracatı 8 bin tona, ihracat tutarı ise 6.5 milyon dolara ulaştı. Bulgur üretimi ile birlikte bakliyat işleme, paketleme ve satış hizmeti veren şirkette 205 kişi çalışıyor. Bu yılki cirosu 38 milyon YTL olacak. Duru Bulgur'un Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Duru, bulgurun uzun yıllar bir köy yiyeceği olarak görüldüğüne işaret ederek, şunları söyledi: "Eskiden pirinç pilavı bayramlık yemekti. Bulgur ana yiyecekti. Nüfusuna göre yılda 1 ton bulgur tüketen aileler vardı. Büyük kentlerde yüzde 99.99 pirinç tüketiliyor. Kebapların yanına konulan ise çok da bulgura benzemiyor. 2002 yılında marka danışmanı ile çalışmaya başladık. Bulguru sofralara sokmak için 'Bulgurun kentlileştirilmesi' projesi oluşturduk. Bir mutfak aracı ile bulgur pişirip market önlerinde yüzlerce kişiye tattırdık. Bulguru ilk defa tadan insanlarla karşılaştık. Şimdi bu aracın ikincisini yaptırıyoruz. Bulgur Yemekleri kitabını hazırlattık. Bulguru tanıtan bir kitap da hazırlıyoruz. Hedefimiz çok sağlıklı bir yiyecek olan bulguru İstanbul'un en lüks restoranlarına, kent sofralarına sokmak."