Aslan futbol öğretiyor

Ligin beşinci haftası, dördüncü haftaya gibi başlıyor: Zirvenin 'Olağan iddialılar'ı puan kayıbıyla tamamlamışlar maçlarını ve son kez sahaya çıkan yine Galatasaray. Kağıt üstünde sıkıntılı Galatasaray. Sakatlıktan 'kırılan' kanatlardan biri 'müzmin yedek' Carrusca'ya emanet. O daha çok ortada sıçan, diğerleri kovalamaca oynuyorlar. Ancak seyircisiz ve temposuz Galatasaray karşısında bile Konya 'fırsat bu fırsat' demeyince iş değişiyor. Savunma göbeğindeki 'beyaz maske' El Saka, perdeyi dörtte Şükür'ü düşürerek açıyor. Kazanılan penaltı, taze ama gözde transfer Nonda tarafından gol yapılıyor. Sonra biraz bastırıyor Konya. Galatasaray ise orta sahadan bir türlü çıkamayan, organize olamayan ve 'arada sıkışan' taraf oluyor. Ta ki, Sabin 27'de biri 'mahsuscuktan' düştüğü, ikincisi de ilk sarı kartı alkışladığı için aldığı kartlardan atılana kadar! O zamana kadar geçinmeye gönlü olmayan ev sahibi, ciddi ikinci pozisyonunda golü atıyor: 28'de El Saka'dan topu kapan Lincoln'ün kaleye şutunu, Özden kurtarıyor ama döneni Nonda tamamlıyor. Konya'nın sloganı 'Yenilmeye yenilmeye geldik'e dönüşünce, Carrusca bile açılıyor. Nefis bir kombinasyonla gelişen atakta ceza sahasında soldan Şükür'den aldığı topu kafayla filelere gönderiyor: 3-0. Konya'nın anlaşılmaz kurgusu 43'te ve 44'te 2 'tehlikecik' yaratıyor. İlkinde Neca'nın kornerini tamamlamaya çalışan Silva dışarı vuruyor, ikincide yine Silva vuruyor, Volkan çizgiden çıkartıyor. İkinci yarıda ağırlık Galatasaray'da. 80'e kadar Carrusca, Nonda, Şükür ağırlıklı gelişiyor ataklar. 81'de Nonda- Uğur ikilisinin yardımlarıyla dördüncüyü Şükür atıyor. Bitti denilen maçta perdeyi 'yedekler' kapatıyor. 88'de Şaş bir asistle Karan'a attırıyor. 90'da da bir tane kendisi atıyor. Bütün asları gol atmış, skor altılanmış ve bir de liderlikte hafiften arayı açmış Galatasaray, UEFA imtihanına 'zihin açıklığı' ile gidiyor.