ESKİ AK Parti milletvekili Azmi Ateş ve eşiyle Ulus 29'a gittiğimizde, Ateş'in namaz kılmak için mescit sormasını, Milliyet gazetesi çok önemsemiş ve makalemden alıntı yapmış.
Ulus 29'un sahibi Metin Fadıllıoğlu'na sormuşlar; önce onun cevabını yazayım, sonra da kendi düşüncelerimi.
"Bir mescit yaptırmayı düşünmüyoruz. Birdenbire böyle bir ambiyansın içinden Tanrısal bir boyuta geçebilmeniz için oradan çıkmanız gerekir. Çünkü ibadet, Tanrı ile baş başa kalmanızdır. Bir lokanta ya da eğlence yerinde ruhen din bir hazırlık yapamazsınız" demiş.
Fadıllıoğlu,
"Mescit yaptırmayı düşünmüyorum" derken herhalde bu kelimeyi
"küçük cami" anlamında sarf ediyor. Oysa, kimse ondan Ulus 29'un yanı başında mescit inşa etmesini beklemiyor.
"Eğlence ambiyansından, Tanrısal boyuta geçme" iddiasına gelince... Ona en güzel cevabı Azmi Ateş verebilir:
"İnanan insan için namaz kılmak, muhtacın elinden tutmak, ibadet etmek, bir hayat tarzıdır. Biz, işimizde, gücümüzde, eğlencemizdeyken de sürekli Allah'ı hatırlarız. Ayrıca transa geçmemize gerek yok. İbadet faslında Allah'ı hatırlayacaksınız, sonra unutacaksınız; yok böyle bir şey. Allah'ın hoşuna gidecek şekilde yaşayacaksınız. Zaten bu da bir ibadettir. Bize göre, bütün yeryüzü temiz olmak kaydıyla mescittir; her yerde namaz kılabiliriz." Amacımız kimseyi rencide etmek değil. Ama birlikte yaşayacaksak, birbirimizi daha iyi tanımaya ve anlamaya gayret etmeliyiz. Dindar insan, ibadetini vaktinde yapmak ister. Bunun için pekâlâ mescit sorabilir. Kastı, namaz kılınacak temiz bir oda veyahut herhangi bir mekandır. Bu ihtiyaca cevap vermek için bir mescit inşa edilmesine de lüzum yok. Bu gibi talepler, gösteriş değil, sadece bir ihtiyacın ifadesidir.
Yayın tarihi: 15 Eylül 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/15//haber,B84118CD71EF4F3B9B2ABB2486CA71FF.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.