kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 15 Eylül 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ŞELALE KADAK

Angelina Jolie'den etkilenen Buffet İstanbul'da sığınmacılarla görüştü

Kayseri'ye yaptığımız günü birlik seyahatin sebebi, dünyanın 52.4 milyar dolarlık servetiyle üçüncü en zengin insanı Warran Buffet'tan gelen 50 bin dolarlık bağıştı.
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Dış İlişkiler Sorumlusu Metin Çorabatır'dan öğrendiğimize göre, Warran Buffet'ın vakfını yöneten oğlu Howard Buffet, geçtiğimiz günlerde Türkiye'ye gizli bir ziyaret yapar. Ziyarete sebeb olan kişi de, Birleşmiş Milletler'in İyi Niyet Elçisi olan Hollywood yıldızı Angelina Jolie'dir.

50 bin dolar bağış
Howard Buffet'ın oğlunun arkadaşı olan Jolie yakın bir zamanda Howard Buffet ile karşılaşır ve ona sığınmacıların içinde bulunduğu zor şartlardan söz ederek bu konudaki çalışmalara katılmasını ister. Bunun üzerine, Buffet Ailesi adına, Howard Buffet en yakın ülkedeki mülteci kampını görmek ister ve Türkiye'ye bir kaç saatliğine gizlice uğrar. Metin Çorabatır zamanın dar olmasından ve hemen sığınmacıları görmek istemesinden dolayı Buffet'ı Fenerbahçe'de Çeçenler'in yaşadığı bölgeye götürür.
Çorabatır hazır büyük hayırsever Warren Buffet'ın oğlunu karşısında bulmuşken, ona içinde bilgisayarlar bulunan küçük bir iletişim merkezi yapmak istediklerini söyler ve daha azını beklerken, Buffet'tan 50 bin dolarlık bağış gelir. Bu arada Howard Buffet, Türkiye'deki sığınmacılar ve durumlarıyla ilgili bilgileri aldıktan sonra İstanbul'dan ayrılır.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği de Buffet'ın bağışının bir kısmıyla Çeçenler'in yaşadığı yere küçük prefabrik bir bina ve içine bilgisayar aldıktan sonra kalanını da Türkiye'de yaşayan ve sayıları 10 bine ulaşan tüm sığınmacı ailelerin çocuklarına okul malzemesi almak için kullanır.
İşte Kayseri'ye gitmemizin sebebi, bu okul araç gereçlerinden bir kısmını bu şehirde yaşayan İranlı ve Iraklı ailelerin çocuklarına vermek içindi.
Doğrusu bir tek günde duyduğumuz onlarca mülteci aile hikâyeleriyle günün sonunda içim acıyarak İstanbul'a döndüm.
Bir değil tam 8 yıldır Türkiye'de bir başka ülkeye gitmek için bekleyenlerin parçalanmış aile dramları, mülteci olmadığına karar verilip dosyaları kapatıldığı için intihara teşebbüs edenlerin trajedileri ve daha niceleri. Gördüğüm kimsenin çocuğuna verilen sırt çantası, kalem ve defter umrunda değildi. Herkesin istediği bir an önce bir batı ülkesi tarafından mülteci olarak kabul edilmekti.