Suçlu bulunmuş!

Bu hafta Türk sporu adına kötü günler yaşadık. Futbolda Milli Takımımız Malta karşısında beraberliği zor kurtardı. Basketbolda ise 12 Dev Adam Avrupa Şampiyonası'na havlu atmak zorunda kaldı. Gidişten kimse memnun değil; Macaristan galibiyetimiz de olmasa hayatımız kaymıştı. Görüyorsunuz, Türk futbolunda da, basketbolunda da sıkıntı var. Var mı bu tespite bir itiraz? Olamaz... Zaten bu sonuçlara rağmen aksini düşünüp itiraz etmek de büyük hata olur. Neden? "Cehaletin bir bütün oluşu gibi! Başarısızlığın da bütünlüğünden..."
Yani ne demek. Herkes her şeyden sorumlu ve "Ne ekersen onu biçersin" demek. İşte hadise bu... 3-4 yıldır ekilen de yok. Tabii biçilen de olmayacak. Sadece basketbol ve futbol mu? Dedik ya "Başarısızlık bir bütün" diye.
Herkes çok iyi biliyor ki diğer branşlar da farklı değil. Hatta daha da kötü. Tüm bunlara rağmen Macaristan galibiyeti ağrıyı hafifletse de Malta maçı sonrası futbolda, Avrupa Şampiyonası'nda ise basketbolda "Başarısızlığın kurbanları bulundu." Kimmiş bunlar?
Futbolda Fatih Terim. Basketbolda ise Bogdan Tanjeviç.
Güzel! Takımı yapma yetkisinde olanların başarısızlıkta payı olur. Olur da ya bunların diger iştirakçileri! Futbol ve basketbol ailesinin diğer fertlerinin kusuru yok mu? Her iki branşta da açık skorlarla galibiyetler alınsaydı.

SPORUN ÖNÜNÜ AÇIN
Ne dersiniz? Gazetelerin spor sayfalarında kahraman edasıyla manşete çıkmaz mıydı kendileri? Hiç şüpheniz olmasın. Aynen öyle olur ve başarıyı paylaşma nezaketinde bile bulunulmazdı. Örnek mi istiyorsunuz? İşte Macaristan maçı. "Başarıda da çoğulcu muyuz göreceğiz?" İştirakçiler başarıda olduğu gibi başarısızlıkta da aynı oranda pay sahibi olmalıdırlar. O nasıl iş yahu? "Federasyonlar mı çıkıp oynasın yani?" demeyin.
Ama Türk Milli Takımı bugün kalesine kaleci bulamıyorsa bunu da çözsün.
Yabancı kontenjanı gerekçesiyle doldurulan büyük kulüplerin kalelerinden sonra kaleci yetişmediğini görsün ve tedbirini alsın.
Ya basketbolda... Getirirken öve öve bitiremedikleri Tanjeviç'i tek hedef yapma kurnazlığından vazgeçsin.
Başarısız olan herkes hiç vakit kaybetmeden hemen gitsin.
Her şeye rağmen Türkiye-Macaristan maçıyla hafifleyen Türk futbolunun kalp ağrısı akılları başa getirsin.
Türk sporunun önü açılsın.