Yokken..

BEN gittim, ama adım kalmış İstanbul dedikodularının içinde..
Ne yazdığımı okumamış, ya da okuduğunu anlamamış Reha Muhtar da bana acımamış mı?..
Valla ne diyim Reha!.. Sana da Allah acısın!..
Bir bilgisayar sitesi de, Yasemin'in seçtiği yazılara mana vermiş.. "Hıncal SABAH'tan ayrılıyor, işaret verdi" diyor. O yazıları ben de herkes gibi gazetede okuyorum ilk.
Böyle bir işaret varsa, o tek seçici Yasemin'in niyetidir o zaman.. Ona sormalı.. Ben her şeyi açık seçik yazdım daha ilk gün..
SABAH'ı yeni sahibine mümkün olan en iyi durumda teslim etmeye, kendi hesabıma kararlıyım. Bırakıp gitmem.. Kovarlar, onu bilmem..
Ondan sonrası belirsiz..
Yeni patron beni ister mi?.. Ya da ben onunla çalışmayı kabul eder miyim?.. O ancak o yeni patron belli olunca ortaya çıkar..
O halde?..
Bugün ne dense yalan..
SABAH satılana kadar, ben buradayım. O doğru!..