AKP'nin 22 Temmuz seçimlerinde alacağı yüksek oy oranını yönettiği araştırma şirketi KONDA'nın anketleri sayesinde saptayan
Tarhan Erdem geçen gün şöyle diyordu:
"Ben yakın zamana dek ülkede örtünmenin, türban takanların sayısının azaldığını düşünüyordum. Ama şimdi türbanın arttığı izlenimine sahibim. Son zamanlarda duyduklarım hep arttığı yönünde..." (
Neşe Düzel ile röportaj, Radikal, 10 Eylül )
Tarhan Erdem söz konusu röportajda türbana ilişkin olarak birçok şey söylüyor.
Mesela türbanın serbest bırakılması durumunda, tüm üniversiteli kızların
toplumsal baskı sonucunda zamanla türban takmaya başlayacağını iddia ediyor.
Ya da türban takan kadınların yarısının bunu "
siyasi simge " olarak taşıdığını belirtiyor.
'Gerçek' değil iddia Ancak konuşmanın en önemli bölümü yukarıya aldığım paragraf. Yani türban takanların sayısının artması...
Niye diğer sözleri değil de, bunu önemsiyorum? Anlatmaya çalışayım:
Tarhan Erdem'in diğer sözleri
iddiadır, tahmindir, öngörüdür ... Çünkü
geleceğe ilişkindir.
"İleride" tüm üniversiteli kızlar türban takar mı? Bilemeyiz. Bu soruya biri "
evet " der, gerekçelerini sıralar... Bir başkası "
hayır " deyip kendi gerekçelerini sayıp döker. Gerçeğin ne olduğunu, daha doğrusu nasıl şekilleneceğini ise zaman gösterir.
Hani bunun verisi? Tarhan Erdem'in "
Bence türbanlı sayısı artıyor " sözü ise "
ölçüye gelir " somut bir iddiadır.
Araştırma yaparsınız...
Anket düzenlersiniz...
Ve gerçeği saptarsınız...
Mesela şöyle bir sonuç çıkabilir: "
AKP'nin iktidara geldiğinde her
100 kadından
30'u türban takıyordu... Şimdi bu oran yüzde
55'e yükselmiş durumda."
Tarhan Erdem gibi araştırmalar yapan bir kişinin böyle somut verilerle konuşması gerekir.
Aksi halde "
Bizim mahallede eskiden türban takan yoktu, şimdi üç kadın var " diyen 'sıradan' insanlardan farkı kalmaz.
Merak etmediniz mi? Tuhaf bir durumla karşı karşıyayız: Tarhan Erdem'in KONDA şirketi şimdiye dek sürüyle anket yaptı. Bu anketlerde halka
yüzlerce soru yöneltildi.
Ama nedense türban takanların (ve genel olarak başını örtenlerin) oranında ne yönde bir değişiklik olduğu saptanmadı.
Türban azalıyor İşin ilginci araştıranlar var.
Daha dün, bir kez daha yazdım: Prof.
Binnaz Toprak ve Doç.
Ali Çarkoğlu,
1999 yılındaki ankette kadınlara
" Sokağa çıkarken başınızı örtüyor musunuz " diye sordu.
Sonuç: Her yüz kadından
72.7'sinin başının başı kapalıydı.
(Örtünenlerin yüzde
53.4'ü
geleneksel başörtüsü, yüzde
15.7'si
türban, yüzde
3.4'ü ise bunu
çarşafla yapıyordu.)
Aradan yıllar geçti.
2006'da soru tekrarlandı.
Sonuç çarpıcıydı: Başını örterek sokağa çıkan kadınların oranı yüzde
63.5'e düşmüştü. Yalnızca
7 yıl içinde
10 puan azalmıştı. (Geleneksel başörtüsü yüzde
48.8, türban yüzde
11.4, çarşaf yüzde
1.1 ...)
Yani elimizde ciddiye alınacak, bilimsel kaygılarla yapılmış sadece "
bir " araştırma var.
" Değişen Türkiye'de Din, Toplum ve Siyaset " başlıklı bu araştırma genel olarak başını örtmenin, özel olarak da türbanın azaldığını gösteriyor.
Tam bir skandal! Düşünebiliyor musunuz?
Türkiye'nin en çok tartışılan konusu türban. Ancak elimizde sadece "
bir " araştırma var.
Türkiye'de sürüyle üniversite ve araştırma şirketi bulunuyor... Ama
" Türbanlı sayısı artıyor mu, azalıyor mu " gibi basit bir soruya dahi cevap alamıyoruz.
İnanılmaz bir durum.
Tam bir skandal.
Bilimin yüzkarası.
Üstüne üstlük... Yukarıda belirttiğim gibi... Sürüyle araştırmaya imza atmış olan Tarhan Erdem, zahmet edip anketlerine türbanın '
reytingiyle' ilgili "tek" bir soru dahi ilave etmiyor.
Dikkatinizi çekerim : Tarhan Erdem, halkın türban karşısındaki tavrını... Mesela "
Eşi türbanlı bir Cumhurbaşkanına nasıl baktığını " merak ediyor da... Türbanlıların "
gerçek "
sayısı/oranı ve bu rakamın yıllar içindeki
değişimini geçiştiriyor .
Bu karşılık "
izlenimini, kanısını, önyargısını " kamuoyu ile paylaşmaktan çekinmiyor.
Olayda bir tuhaflık var.
Komplo kokusu Ve işte benim komplo teorim...
Tarhan Erdem'in röportajından sonra emin oldum:
O soru soruldu. (Doğrudan olmasa da dolaylı yollarla... Bunun teknikleri vardır.) Türbanlı sayısında azalma olduğu görüldü. Ancak Tarhan Erdem
ideolojik,
politik (ya da
ekonomik ?) kaygılarla gerçeği açıklamıyor. (Erdem gibi somut verilere önem veren bir kişinin türbanlı oranını merak etmemesi mümkün değildir.)
Böyle düşünüyorum... Çünkü eğer türbanın arttığı saptansaydı, bunu davul zurna ile ilan ederlerdi. Böylece AKP'yi gönül rahatlığıyla suçlayabilirlerdi.
Öte yandan, özellikle AKP döneminde türbanın azaldığını saptamak... Hele bunu Tarhan Erdem'in söylemesi tam bir
deprem yaratır.
Yok
şeriat geliyormuş... Yok
Milli Görüşçü mahalle baskısı alttan alta çalışıyormuş... Bütün bu kurgular çöküverir.
Özetle: Türban azalıyor!
Görüşümün değişmesi için; bağımsız, ciddi, güvenilir kuruluşların yaptığı
en az 3 araştırmanın tersini göstermesi gerek.
Not: Tarhan Erdem'e yönelttiğim tüm eleştiriler, anket gurusu olarak TV'lerde boy gösteren Prof.
Yılmaz Esmer için de geçerli. Sen gel onca araştırma yap ama türban oranını merak etme! Ne biçim bilim adamlığı bu?
Yayın tarihi: 12 Eylül 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/12//akoz.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.