kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Eylül 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
MELİHA OKUR

Tek kale maç oynanır mı?

Bu oyun bitmez!.. Avea, Turkcell ve Vodafone... Oyuncuların kafası karışık. Düzenleyici otorite olan Telekomünikasyon Kurumu'nun doğruları var ama gelin görün ki, kamunun gerçekleri çok farklı...
Kim ne derse desin hisse kavgalarıyla boğuşan, yönetim hissesi Türk patronda olan Turkcell, GSM liginin lideri oldu.
Dünya devi Vodafone, Türkiye'nin her tarafına kablo çekiyor çekmesine de bu maçta yok! Körfez'in temsilcisi Avea ise yedek kulübesinde, iki davanın sonucunu bekliyor.
İki dava da önemli.
İlki Turkcell'in, "532'ye çok emek harcadım, çok para yatırdım. O yüzden 532 hattı numara tanışılırlığından ayrı tutulsun" diye açtığı dava... Konuyla ilgili olarak önümüzdeki hafta Danıştay'ın karar vermesi bekleniyor.
Diğeri ise Türk Telekom çalışanlarının "Rekabet şartları oluşturulmadan ihale olmaz!" diye açtığı dava. Anladığımız kadarıyla Avea bu davaya kilitlenmiş durumda.
Ortalık toz duman!..
Açıkçası ses, data ve görüntünün iç içe geçtiği, '3. ile 4. arasında olacak!' diye takdim edilen 3.5. nesil ihalesinden bahsediyoruz.
Zaten iki hafta önce konuya dikkat çekmiş ve detaylı bilgi vermiştik. Maçtan bir gün önce de Telekomünikasyon Kurumu'ndaydık. Orada bütün sürprizlere açık bir hava vardı. Sanki ertesi gün olabilecek herhangi bir gelişme, kurumu şaşırtmayacağa benziyordu. Nitekim ertesi gün kimilerine göre bir "sürpriz" yaşandı ve Turkcell ihaleyi tek başına aldı.
Bu aşamadan sonra olayın fotoğrafına şöyle bir göz atalım mı?
İster kızın ister kızmayın. 1998'de lisans dağıtımıyla birlikte bu pazarda 10 milyar dolar harcandı, Ancak pazarda hala rekabet ortamı yok!..
Niye mi?
Başta hukuksal altyapı kurulamamış. Çünkü kurumlar, hukukun önünde gidiyor. Türkiye'nin kıramadığı, düzeltemediği temel sorun da bu. Bir türlü hukuk, mevzuat, uygulama üçgeninin sırasını oturtamamış bir ülke burası.
Lütfen önce hukuk!..
Arkasından da sektörel altyapı düzenlemesi. Çünkü bu sektörde hala tarifeler doğru denetlenemiyor, numara taşınabilirliği serbest değil, tüketici şirketin insafına bırakılmış durumda, sanal mobil operatör lisansı verilmesine ilişkin çalışma yok. Ve en önemlisi altyapı paylaşımı hala olamıyor. Bu dört temel konu çözüme kavuşmadan pazarda tam rekabet koşullarından söz etmek mümkün mü?
Diyeceksiniz ki, "Tamam da bütün bu düzenlemeler, tüketiciye ne yarar sağlayacak?"
Çok basit; önce çok ucuz konuşacağız. Tek numarayla bütün hatları kullanabileceğiz. Teknolojik yenilikleri anında hayatımıza sokabileceğiz. Yani dünyayla birlikte dünyayı keşfedeceğiz.
Bu az şey mi?
Türkiye, mizah dergilerinin sayfalarını hiç mi hiç boş bırakmayacak bir ülke. 1999 depreminde yaraları saralım diye iletişime geçici vergi konuldu. Sonra "geçici vergi", "kalıcı" hale geldi. Kamu, yılda bu sektörden 7 milyar dolar vergi topluyor. Turkcell'in 33 milyon, Avea'nın 9 milyon,
Vodafone'un 16 milyon abonesi ise her ay toplam 1 milyar dolar ödüyor.
İşte böyle bir sektörde Turkcell geldi, 321 milyon Euro verip, 3.5. nesilin A frekansını alıverdi. Hodri meydan deyip, harekete geçecek. Düşük frekansa sahip olmanın verdiği avantajla 1 milyar dolarlık yatırımla işi bitirecek. 33 milyon abonenin en az yüzde 10'u yani 3 milyon abone buraya yerleşecek.
Peki, milyar dolarlık ihaleleri alıp, üstelik milyar dolarlık yatırım sözü vererek, Türkiye'ye yatırım yapan küresel oyuncular bu işe ne diyecek?
Deveye sormuşlar, "Boynun niye eğri?" Demiş ki, "Nerem doğru!"
Olay bu!.. Görünen o ki, 3.5. nesilde hakem galiba siyasi iktidar olacak. Çünkü bu iş daha çok baş ağrıtır.
Bizden söylemesi..