IMF ve Dünya Bankası sanki ağız birliği etmiş. Diyorlar ki;
"ABD ekonomisi büyümeye devam edecek!" IMF'ye göre 2007'de küresel dünya
yüzde 5.2, küresel dünyanın ağası ABD ise
yüzde 2 büyüyecek. Böylece son
30 yılın rekoru kırılacak.
Ne diyelim!..
ABD ekonomisi yavaş yavaş büyüyerek yoluna devam ediyor. Hızlı büyümenin yaratacağı
obezlik yani yüksek enflasyon endişesi çoktan kaybolmuş. Gelin görün ki, hedge fonları yöneten yaramaz çocukların para kazanma hırsı can sıkıyor. Hedge fonların sapır sapır dökülmesi küresel çalkantıya yol açarken, çoğunluk bu çalkantının devam edeceğini biliyor.
Ben de bu yüzden olacak, bir süreliğine rotamı Amerika'nın meşhur kötü mahallelerine
(bad neighborhood) çevirdim!..
Çünkü konut kredisi alıp parasını ödeyemeyenler yüzünden arka mahallelerde bir gün
bahar havası esiyor, bir gün
kar fırtınası başlıyor. Ortalık karışıyor. Piyasa dalgalanıyor. Doğru pozisyon almak şart. Yatırımcıların sıkı bir yatırım uzmanıyla birlikte yola çıkması gerekiyor.
Küresel dalgayı anlamak kolay iş değil!..
Bizim piyasa ise evlere şenlik!
Davul bizim,
tokmak yabancı yatırımcının elinde. Borsada yabancının payı yüzde 72. En küçük dalgada piyasa dağılıyor. Kelimenin tam anlamıyla Teksaslı kovboylar, Kanadalı hemşireler bir güzel
"keriz silkelemesi" yapıyor. Sermaye fakiri Türk yatırımcının feleği şaşıyor.
Oysa Türkler
'iş ve aş' istiyor. Aş yaratmak için ülkenin büyümesi ve mali disiplinin sürmesi şart. Gelin görün ki, bizim defomuz var. Kendi kendimizi denetleyemiyor, doğru bilanço takibi yapamıyoruz. Malum, 1999'dan bu yana denetimimizi IMF'ye teslim ettik. IMF sayesinde adam olduk. Artık küresel likiditenin çekim merkeziyiz. Şimdi bir karar dönemindeyiz. Mayıs 2008'de IMF ile yolumuz ayrılıyor. Peki,
"IMF ile tamam mı? Yoksa devam mı?" Küresel dünya çoktan IMF hesabını yapmış. Standard & Poor's (S&P) Türkiye analisti Faruk Soussa,
"Türkiye için IMF'siz bir çapa düşünemiyorum" diyor. Ama biz hâlâ ne yapacağımızı bilmiyoruz. AK Parti, 4.5 yıllık ilk icraat döneminde, IMF ve AB çapasından sapmadı. Bunun semeresini 22 Temmuz'da yüzde 46.6 oyla aldı. Gerçi son altı ayda mali disiplindeki bozulma gözden kaçmış değil. Faiz dışı fazla harcama kalemindeki artışı bilmeyen yok. Hesabı ikinci Recep Tayyip Erdoğan iktidarı verecek. Çünkü
mali disiplin, işin bam teli.
Peki, bu yeni yolculukta da disiplin ve gözetimi ifade eden IMF, tepemizde olacak mı? Görüşüm, bu ülke siyasetçisini halk değil, IMF dize getiriyor. Acı, ama gerçek bu. Türkiye'de 87 milyar dolar sıcak para var. O yüzden bizi bizden iyi tanıyan küresel dünya temsilcileri konuşuyor, ama Türk sermayesinin temsilcisi olan kurumlar susuyor. Onlar da bir an önce görüş belirtmeli.
TÜSİAD'ın sesi çıkmıyor.
TOBB ve
TİM, "Ulusal kalkınma programımızı hazırlayalım!" diyor. Ancak ortada ciddi iki sorun var. Biri sosyal güvenlik açığı. Diğeri ise cari açık. İstihdam, Demokles'in kılıcı gibi sallanıyor. Ekonomi hâlâ kırılgan. Disiplini sürdürmemiz şart. Küçük bir sapma dengeleri bozar. Biliyoruz, IMF dikensiz gül bahçesi değil. Ama ülkenin geleceği de önemli!..
Küresel dalga hafife alınmaz.
Buyrun tartışmaya!..
Not: İki hafta yokuz. Yıllık izinde olacağız. Görüşmek üzere...
Yayın tarihi: 4 Ağustos 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/04//haber,ABFE7AFBDEAC43A69B762339BF2F1A08.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.