Bir ülke düşünün! Bütçesi üç ayrı otorite tarafından yönetiliyor? Sakın,
"Böyle şey olur mu?" demeyin. Oluyor. Türkiye'nin bütçesi üç ayrı otorite tarafından yönetiliyor. Üç ayrı otorite üç ayrı gücü temsil ediyor.
Yatırım bütçesi Devlet Planlama Teşkilatı'nda (DPT),
transfer bütçesi Hazine'de,
cari harcamalar ise Maliye'de. Tek başlı iktidar, üç başlı bütçeyi yönetiyor.
İşte Türk ekonomisindeki en temel sorun bu.
Abartmıyoruz. Saydığımız bu üç kurum Türkiye için çok önemli.
-
DPT, ülkenin
kalkınma programı ve
stratejik planlamasıyla ilgili yol haritasını çiziyor.
-
Maliye, geliri ve harcamayı yönetiyor. Ne yazık ki artık tahsilat kurumu gibi çalışıyor,
gelir v e
gider saymanlığı yapıyor.
- Nakit yöneten
Hazine, veznedar olmuş, para musluklarını elinde tutuyor. Türkiye gibi toplam borcu 400 milyar doları aşan bir ülkede borç ve nakit yönetiminin metanet gerektirdiğini biliyoruz. Koordinasyon yapılacak bir dönemde temel sorunu hatırlatmayı vatan görevi sayıyorum!..
Çünkü bu ülkede nakiti elinde tutan kurum ile gelir ve harcamayı yöneten kurum birbirinin ne yaptığını bilmiyor.
Olmaz, olamaz!..
Sanki, Maliye
vana, Hazine
musluk!!! Vana ve musluk birbirinden kopuk mu kopuk! İki otorite birbirinden habersiz. Çoğunlukla iş karışıyor.
Diyeceksiniz ki,
"Madem ki bu yapılanma yanlış. Yanlışı kim yaptı?" Malum, bu çarpıklığın nedeni
işgüzar politikacılar. Onlar,
'Parçala yönet' stratejisine bayılıyor. Böylece gücü kontrol ediyor.
Anlattığımız yanlışın mucidi Rahmetli
Turgut Özal . 1983'te kambiyo duvarlarını kırıp, ihracata dayalı büyüme modeliyle ekonomide devrim yaparken karşısına dikilen Maliye bürokrasisini bypass etmek için ana omurgayı ikiye bölmüştü.
Eh, Maliye demek, devlet demek! Bunu iyi bilen Özal, böylece reel sektörü tek elden yöneteceğini sandı. Yanıldı, bürokrasiyi azdırdı. İşleri karmaşık hale getirdi. Her kafadan ayrı bir ses çıktı...
Ancak ekonomimiz hâlâ kırılgan. Küresel çalkantı sürüyor. AK Parti'nin elinde ise hazır bir program yok. Ülke,
"Cari açık, istihdam ve
sıcak para yönetimi!" konusunda acil çözüm bekliyor.
Bana göre ekonominin bu kadar hassas olduğu bir yapıda Maliye ve Hazine'nin birbirinden ayrı ve habersiz olması çok yanlış. Dağınık yapıda sorun çözülmez. Görünen köy kılavuz istemez. Hazine'den sorumlu bakan
Mehmet Şimşek, sıcak parayı yönetecek!
Bu yanlışı düzeltme işi ise ekonominin koordinasyonundan sorumlu olan
Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren'i ilgilendiriyor. Çünkü arkasında çok güçlü bir siyasi destek var. Vakit kaybetmeden bir an önce konuyla ilgili yol haritasını çizmeli.
Hepimiz ekonomide koordinasyon yapmak için çok fazla teknik bilgiye gerek olmadığını biliyoruz. Koordinasyon, uyum demek. Koordinasyon için iyi bir
orkestra şefi olmak yeterli. İnsan kaynağını doğru yöneten başarılı olur. Elbette soğukkanlı olmak şart.
Nazım Ekren'in en büyük özelliği de bu.
Sakin ve şovdan hoşlanmıyor.
AK Parti'nin ekonomiden sorumlu genel başkan yardımcısı olarak üç yıldır reel sektörle birlikte analiz yapıyor!
O yüzden gerçek koordinasyonunu beklemek en doğal hakkımız.
Süper bakanın dikkatine!
Yayın tarihi: 1 Eylül 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/01//haber,889D16CC63144CDCB868E5138F56EAF7.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.