Nazire Hanım taktik değiştirmiş

Nazire Şenlendirici kendisinden beklenmedik bir olgunluk halinde... Üç-beş ay önce olsaydı, Hüsnü Şenlendirici ile Deniz Seki'nin aynı sahneyi paylaşacağını duyar duymaz orayı basardı. Ama şimdi sadece "Kahkahalarla gülüyorum" demiş. Sokağa taşan, karakolluk eden kavgalardan sonra sadece "Kahkahalarla gülüyorum" diyebilme noktasına gelebilmek için insanın ya her şeyi kabullenmiş olması gerekiyor ya da kendine ve ilişkisine fazlasıyla güvenmesi. Bence Nazire Hanım, ilişkisine güveniyor ve eşinden vazgeçmiş değil. Ama asıl önemlisi Hüsnü Şenlendirici ailesinden vazgeçebilmiş değil. Hatırlarsanız; Deniz Seki ile ilişkisinin ortaya çıktığı günlerde "Kafam karışık" diyordu. Sonra ortalık biraz sakinleşti, ilişki biraz daha rahat yaşanmaya başladı ama kafanın karışıklığı hala bitmedi. Karar verme durumunda olan her ne kadar Hüsnü Şenlendirici görünse de, o kadınlar arasında sürdürülen bir savaşın yan oyuncusu sadece. Çünkü bu üçlü arasında yaşananlar çoktan aşkı ya da terk etmeyi aşmış, kadınlık savaşına dönüşmüş durumda. Deniz Seki, sahneden sevdiği adamın gözlerinin içine baka baka "Aşk öyle bir büyü ki çatlasan da patlasan da susturamazsın" diyor. Nazire Hanım ise o sözlere hiç takılmayıp, "Gün geçtikçe kilo alıyor. Ne mutlu bana, beni örnek alıyor" diyor. Yani artık sinirlenmemeyi öğrenmiş. Yani artık strateji geliştirmiş. Karşı tarafı sinirlendirerek, üstelik onu kadınların en hassas olduğu konu üzerinden vurarak ve kendisi ile aynı yerde konumlandırarak intikamını alıyor. Hüsnü Şenlendirici mi? O susuyor... Hep öyle olmaz mı zaten? Erkekler susar, ta ki kadınlar karar verinceye ve savaşı bitirinceye kadar!