Şenlikli bir şehir: Saraybosna

Saraybosna deyince çoğumuzun aklına ilk olarak savaş geliyor. Bosna Hersek'teki savaşın televizyonlardan izlediğimiz görüntüleri, işkence kampları, toplu mezarlar, Srebrenica soykırımı aradan geçen 12 yıla karşın hatıralardaki canlılığını koruyor. Geçtiğimiz hafta 13.'sü gerçekleşen film festivaline katılmak için Saraybosna'ya gelen yabancı konukların, yolculukları öncesi mutlaka birtakım tereddütleri olmuştur. Festival sonrasında bu tereddütlerinin tamamen silinerek Saraybosna'dan son derece olumlu düşüncelerle ayrıldıklarına eminiz. Çünkü çok genç, canlı, enerjik, coşkulu, cıvıl cıvıl bir şehir buldular karşılarında.

24 SAAT ŞENLİK
'Some Like it After' sloganıyla gece yarısından itibaren başlayan partiler festivali 24 saatlik kesintisiz bir şenliğe dönüştürdü. Kafeler dolup taşmış, meşhur Boşnak börekçi ve köftecileri kapanış saatlerini sabahın ilk ışıklarına kadar ertelemişlerdi. Beş yıldır düzenli olarak takip ettiğim festivalin sürekli olarak daha iyiye gittiğini rahatlıkla söyleyebilirim. Yaralarını hızla saran Saraybosna'nın gelişimi ile uyum içinde, restore edilen ya da yeni yapılan bina sayısına koşut olarak her sene gösterilen film ve festivale katılan konuk sayısı artıyor. Bu yılki festivale Türkiye'den büyük bir katılım gerçekleşti. Doğu ve Güneydoğu Avrupa ülkelerinin filmlerinin kabul edildiği festivalin yarışmalı bölümüne Türkiye ilk olarak geçen yıl dahil edilmesine rağmen, bu yıl yarışmada üç Türk filminin birden yer alması sinemamızın son yıllardaki çıkışının yeni bir delili sayılmalı.

BÜTÜN TÜRKLER TOPLANDI
Tarihi ve görkemli Milli Tiyatro binasının önündeki kırmızı halıdan patlayan flaşlar eşliğinde geçerek holde asılı duran çerçeveli fotoğraflarını imzalayanlar arasında Kader ekibinden yönetmen Zeki Demirkubuz ve oyuncu Vildan Atasever, Yumurta'nın yönetmeni Semih Kaplanoğlu ve başrol oyuncusu Saadet Işıl Aksoy, Takva'nın senaristi Önder Çakar ve usta oyuncu Erkan Can da vardı. Üstelik Reha Erdem'in Beş Vakit'i ve Özen Film yapımı Son Osmanlı Yandım Ali de yarışma dışı gösterildi. Cannes'da en iyi senaryo ödülü kazanan son filmi Yaşamın Kıyısında'nın gösterimine katılmak için bizzat Saraybosna'ya gelen ve büyük ilgi gören Fatih Akın'ı da sayarsak festivale Türk sinemasının damgasını vurduğunu söyleyebiliriz. Bu durum, başkanlığını Jeremy Irons'ın yaptığı, üyeleri arasında Özgü Namal'ın da yer aldığı jürinin verdiği ödüllere de yansıdı. Takva en büyük ödül olan 'Saraybosna'nın Kalbi'ni kazanırken, Yumurta'daki rolüyle Saadet Işıl Aksoy en iyi kadın oyuncu seçildi.