Aslına bakacak olursanız Erol Köse üzerine yazmayı hiç sevmiyorum. Zaten bu yazı da bir Erol Köse yazısı değil,
Köse burada sadece bir zihniyetin simgesi. Ayrıldığı kadını yok etmek için elinden geleni yapan,
bunu yaparken arkasına saklandığı karısının gururunu da her seferinde yaraladığını anlamayan ya da umursamayan bir portre. Bir kadına canlı yayında ilanı aşk edecek kadar aşık olmak sonra yollar ayrılınca o kadının namusu üzerine konuşmak, iş ya da röportaj yapmasını engellemeye çalışmak nasıl bir mantıktır?
Erkeklik, delikanlılık gibi kavramları bir kenara bırakın, böyle bir insanlık olabilir mi? Gülşen uzun zaman bu ülkede yuva yıkan kadın olarak tanımlandı. Sonra anlaşıldı ki aslında Erol Bey zaten eşinden boşanmış.
Şimdi "Kağıt üzerinde ayrıldık ama hep beraberdik" gibi cümleler kurmanın bir manası yok.
Köse çiftinin açıklamalarını okuyunca aklıma tek bir soru geliyor: Onları bir arada tutan aşk mı yoksa Gülşen nefreti mi?
Erol Köse'yi Doktor Erol Bey olarak tanımıştık ama o son dönemde "hasta Erol Bey" diye anılmayı hak edecek bir sürü şey yaptı.
Bu ne hazin bir kariyer...
Bugünkü Tüm Yazıları
Doktor Erol Bey mi, hasta Erol Bey mi?
Yayın tarihi: 31 Ağustos 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/31//haber,C0CBF696D0004526B786CA21FD2C0A08.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.